Geldeç: “ Akaryakıta gelen zamlar otomotiv sektörünü derinden etkiliyor”




Tarih: 8 Ekim 2021 Cuma 14:48


Son zamanlarda akaryakıt fiyatlarına gelen zamların, otomotiv sektörüne olan etkisini değerlendiren galerici Abdullah Geldeç, “Zaten alınamayan araçlar, sürekli akaryakıta gelen zamlardan dolayı araba almak isteyen kişilerin almaktan vazgeçmesine neden oluyor ve bu da bizim sektörümüzü haliyle derinden etkileyip, iş yapmamıza engel oluyor” dedi.

Haber- Gizem Konucu

Son zamanlarda akaryakıt fiyatlarına gelen zamların, otomotiv sektörüne olan etkisini değerlendiren galerici Abdullah Geldeç, “Dünyayı baz aldığımızda, petrol fiyatları yükseldiği zaman ister istemez araç fiyatları da yükselişe geçmekte. Çünkü her şey bir yana araçta olan metalar, parçalardan çoğu petrolden üretilmekte. En basit örneğinde lastikler, plastik parçalar, aksesuarları ister istemez etkileniyor, fiyatları yükseliyor. Petrol fiyatlarının yükselmesi otomotiv sektörünü etkiliyor ve etkilemekte. Şu anda zaten piyasada çok büyük bir durgunluk var ve bu durgunluğunda nasıl aşılacağı hakkında bir fikrimiz yok, vatandaşlar sadece izlemekle yetinmek zorunda kalıyor. Vatandaş alışveriş yapamıyor, vatandaş çoluk çocuğunun ihtiyacını karşılayamıyorken araç mı alacak. Araç alınamıyor zaten ama gel ki senede iki defa vergisi ödenecek, o aracın bakımları, lastikleri, yakıtı vesaire derken çok çok lüks bir hal almaktadır” ifadelerini ekledi.

 

 “BÜTÜN BU PETROL ZAMLARI OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜ ETKİLİYOR”

Akaryakıta gelen zamlar ile otomotiv sektörü bir zincirleme içerisinde olduğunu, petrole yapılan zamlar araba sektörünü ve fiyatlarını da etkilediğini belirten Geldeç, “Zaten şu anda otomotiv sektörü durgun şekilde, fiyatlar baya bir yüksek, ne alan var, ne satan. Fiyatların yüksek olması artı bir özellik katmıyor artık arabalara çünkü her araba artık yüksek. Fiyatlar stabil olsa, alışveriş olsa daha iyi olur otomotiv sektörü için. Petrol fiyatları dünya genelinde çoğu zaman düşüşe geçtiği zaman Türkiye’de yükselişe geçiyor yani ters orantı oluyor. Örneğin geçen sene petrol varil fiyatları -40 dolar olmuşken, Türkiye’de tam tersi üstüne zam geldi. Normalde petrol piyasaları eksilere düşmüştü ama Türkiye’de yine bir yükselişe geçmişti, bunun da ana nedenlerinden bir tanesi vergi; her şeye ekstra bir vergi geliyor. Motorin fiyatları şu anda 3 lira olması gerekirken 7 küsuratlarda seyrediyor, aynı şekilde benzin fiyatlar 4’lerde olması gerekirken şu anda 8 civarlarında seyrediyor ve son olarak da LPG’ye gelen zamanlarla birlikte 3-4’lerden 5’lere kadar çıktı fiyatları. Bütün bu zamlar da otomotiv sektörünü etkiliyor” şeklinde konuştu.

 

“HAYAT PAHALILIĞINDAN DOLAYI ARAÇ SEKTÖRÜ DURMUŞ DURUMDA”
Arabanın bu zamanda zaten alınamadığını hayat pahalılığından dolayı, petrol fiyatlarının da yükselmesiyle bu sefer otomotiv piyasası tamamen durmakta olduğunu söyleyen Geldeç, “Milletin, vatandaşların alım gücü baya bir düşük şu anda ülkede. Araç alımı artık çok lükse kaçmış oluyor, eskiden araç bir ihtiyaç olduğu için orta gelirli bir vatandaş bile alabiliyordu ve iki yılda bir aracını değiştirebiliyordu ama şu anda en düşük modelli araçlar, sadece ayakları yerden kesip de binilemeyecek araçların fiyatları 40 bin liradan başlıyor. Bu sefer o araca 40 bin verdi ama sürekli sanayide tamirde olacak. Ama düzgün bir araç isteyen, tamiriyle fazla uğraşılmak istenmeyen bir aracın fiyatı da neredeyse 100 binden başlamakta.  Milletin alım gücünün zaten düşük olduğu bu devirde, artık aracını satan aynı aracı alamıyor. Eskiden araçları dediğim gibi değişip model yükseltebilirlerdi ama şu anda sattığı aracın bile aynısını alamıyor. Otomotiv sektörünü derinden sarsan bir sürü neden var. Bunlar; petrol fiyatları, ülkedeki hayat pahalılığı, enflasyon rakamları olabilir yani araç sektörüne etki eden nedenleri saymakla bitmez” diye ekledi.

 

“ÖTV İNDİRİMİ FİYATLARI ETKİLEMEDİ”

Geçtiğimiz günlerde araçlara gelen ÖTV indiriminin araç fiyatlarına olumlu yönde etki etmediğini söyleyen Geldeç, “Araçların fiyatları şu anda çok yüksek. Bundan kısa bir zaman önce bir ÖTV indirimi olmuştu. Bu indirim 1,0 araçlarda, 1,4 araçlarda, benzinli bazı araçlarda yani bütün araçları kapsamadı ve çok etkili de olmadı, araç fiyatlarını etkilemedi. Örneğin X marka sıfır bir araç alınacak, o aracın en boş paketinde, en düşük modelinde bu ÖTV indirimi geçerli oluyor. Ama o X marka aracın biraz daha lüks, aksesuarlı aracı, daha ful donanımlı paketini almak istediğiniz zaman ÖTV indirimi uygulanmıyor. Bu indirim araçlara herhangi bir etki etmedi ve tam tersi araç fiyatları ÖTV indirimden buya daha da arttı fiyatlar” dedi.

 

“EKONOMİK ŞARTLAR İŞ YAPILMASINA ENGEL”

Ülkenin ekonomisinin sektörde büyük durgunluk yarattığını, sektörde alışverişin durduğunu söyleyen Geldeç, “Şöyle ki Türkiye’de ekonomik duruma şu anda bakıldığında, aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık misali; Merkez Bankası faiz indirimi yapsa dolar kalkıyor, faiz indirimi yapıp, kredi vermesi gerekiyor; ev için, araç için. Misal şu anda krediler 1,70-80’lerden başlıyor, normalde araç kredileri 0,80-90 olduğu zaman baya bir rehavet olur. Şu anda koşullara bakıldığında krediler pek de olması gereken rakamlarda seyretmiyor ve kaldı ki 1,60-90’larda, ev kredileri keza öyle. Şimdi Merkez Bankası faiz indirimi yapsa kredi vermek için, bu sefer araç fiyatları, ev fiyatları yükseliyor ve dolar yükselmiş oluyor. Faiz yükselttiği zaman da bu sefer dolar iniyor ama piyasa duruyor. yani ülkenin şu anki ekonomisi sektörlere büyük oranda etki etmiş oluyor; aldığımızı satamıyoruz, sattığımızı alamıyoruz. Bunun çıkış yolu olmalı; ne olur bilemiyoruz, ülkenin hükümeti daha iyi bilir ama bu şekilde iş yapılmadığı, bu şekilde ekonominin iş yapmamıza engel olduğu bir gerçek. Sadece otomotiv sektörüyle kalmıyor, bütün sektörler bundan etkileniyor. Kuyumcu bile şu anda elinde olan altın her ne kadar yükselirse yükselsin ama işleyemedikten, sirkülasyon olmadıktan sonra bir değeri olmuyor ve böylece sadece kendi sermayesinden yemiş olacaktır sabit giderler karşısında. Bizde bu koşullar karşısında şu anda durgun şekildeyiz, ne araç alabiliyoruz, ne araç satabiliyoruz. Elimizdeki araçların fiyatları yükseliyor ama biz bu araçları hayat pahalılığı karşısında satamıyoruz ki, aynı şekilde araç almak istesek alamıyoruz ve belirsizlik için iş yapmak da bizi çok kötü etkiliyor” diye konuştu.

 

“SATTIĞIMIZI ALAMADIK, ALDIĞIMIZI SATAMADIK”

Biz bu dönemde sattıkları araçları alamadıklarını, son iki aydır araç almaya çalıştığını ama bir türlü de alamadığını belirten Geldeç, “Ben Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep, Tarsus, Adana gibi illerde baya bir gezdim araç almak için yalnız araç fiyatları çok yüksek olduğu için araç satın alamadım. İstesem araç alırım ama bu sefer aldığım araçtan zarar edersem bu işin artık bir gayesi kalmamış olacaktır. Yüksek fiyata alsam bu sefer elimizde kalır ya da fiyatları tekrar düşerse zarar üstüne zarar etmiş olacağız. Şu anda ülkede insanlar sadece paraları elinde tutma gayretin, parası olan ne bir şeyler alıyor ne de satıyor. Çünkü alıp da satamaması, parasını bağlı tutmuş olması onun zararına olacaktır. Ben geçen iki ayda çok zarar ettiğimi dördüm, aldığım paraya bir türlü satamadım, bunun karşısında parayı bağlı tutmak istemedim oraya. Şu anda sektör olarak durgun vaziyetteyiz, hatta şu anda araç yok. Aldığın araca talep olamadığı zaman satamayacaksın ve satamayınca da sabit giderler karşısında elimiz kolumuz bağlı duramayız” şeklinde konuştu.

 

“BU ZAMANDA MEMUR ARAÇ ALAMAZ”

Bu hayat pahalılığı karşısında memur kesimin araç almakta çok zorlanacağını, hatta alamayacağını kaydeden Geldeç, “Şu anda bir memur bir araç satın almak istese; memura araç katlanarak mal olmuş olacak. Çünkü 40 bin lirası olan bir memur 60 bin liralık kredi çekmiş olacak, şu anda krediler 1,70’lerde seyrediyorken 2 yıl vadeyle alınmış olan 60 bin liralık kredi 80-90 bin olacak. Çünkü memurun sabit bir geliri var. Memur insan hesaplı kitaplı yaşamak zorunda kaldığı için sabit olan gelir karşısında şu anda araç alamaz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

 

“ŞARTLAR SEKTÖRDEN AYRILMAYA ZORLUYOR”

Bu hayat pahalılığı karşısında böyle devam edildiği taktirde kepenk kapatmak zorunda kalacaklarını belirten Geldeç, “Çünkü şu anda iş yapamadığımız, araç alıp, satamadığımız gibi olan sermayemizden yiyoruz. Ben şu anda diyelim ki elimde olan parayla 4 tane araç alınabiliyorken, ben bu parayı bu hayat pahalılığı karşısında riske atamıyorum, çünkü aldığım taktirde ya zararına satacağım ya da elimde kalmış olacak ve bende bu durum karşısında iş yapamadığıma göre elimde olan sermayemden yemek zorunda kalıyorum. Ben sermayemle her ne kadar iş yapamasam da sabit giderlerimi karşılamak zorundayım. Kiramı cebimden ödüyorum, elektrik, su faturalarını, telefon faturalarını hep cebimdeki işletemediğim sermayeyle karşılıyorum ve bu da giderek küçülmeye, küçüldükçe sektörde yok olmaya sebebiyet verecektir. Ben kazandığım parayı yemiş olmuyorum, şu anda kendi sermayemden, birikimimden yemiş oluyorum. İki yılda neredeyse sermayemizde yüzde 30-40 düşüş var. Yani paramızı yemekten, tüketmekten öte gitmiyoruz. Sabit giderler var ama gelir yok, yemek, gıda giderleri hariç. Bu zamanda halkın derdini anlayan kimse yok, anlamak isteyen kimse yok. Ne muhalefet, ne iktidar sadece ve sadece izlemekten başka bir şey yapılmıyor” diye ekledi.

 

“TÜİK VERİLERİ DOĞRUYU YANSITMIYOR”

TÜİK tarafından verilen verilerin doğruyu yansıtmadığını söyleyen Geldeç, “Artık Türkiye’de çocuğuna mama almak lükse kaçıyor. Mama alamıyor, ekmek doğruyor çaya ve çocuğuna mama diye veriyor. Millet kirasını ödemiyor, elektriği ödeyemiyor, çalışamıyor. TÜİK rakamlarına bakıldığı zaman hiç de gerçeği yansıtmadığı ortada. Bence TÜİK rakamlarının şu anda 10 puan üzerinde enflasyon rakamları var ülkede. Şu anda Türkiye’de enflasyon rakamları bence 30-35’lerde. Şu anda bir yönetici pazara gitsin, bak bakayım alabiliyor mu. Pazarlarda ıskarta mal satılıyor, iyi kalite hep dışarıya satılıyor ve ıskarta mal bizlere satışa çıkarılıyor, o sebze, mal bile pahalılıktan alınamıyor” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA