Akkuyu NGS, benzersiz bir teknoloji ile inşa ediliyor




Tarih: 6 Nisan 2022 Çarşamba 14:30


Gülnar’da yapımı devam eden Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin, güvenlik ve çevresel açıdan benzersiz bir teknoloji ile inşa edildiği bildirildi.

Düşük karbonlu elektrik kaynağı olan ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen nükleer, güvenilir bir enerji kaynağı olarak da öne çıkıyor. Avrupa Birliği’nin kısa süre önce yeni nükleer enerji ve doğalgaz projelerini ‘yeşil ve sürdürülebilir yatırım’ olarak sınıflandırması da nükleer enerjinin yaygınlaştırılması için kilometre taşı oldu. Uzmanlara göre gelişmiş teknolojilerle inşa edilen nükleer santraller, nükleer karşıtı bazı gruplar tarafından Rusya-Ukrayna krizini bahane gösterip nükleer enerjinin güvenli olmadığı gibi söylemlerin doğru olmadığını gösteriyor. Mersin’de inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde kullanılan yeni nesil reaktörlerin de güvenlik ve performans özellikleriyle öne çıktığı, yüksek güç kapasitesi ve güç verimliliğinin yanı sıra, aktif ve pasif güvenlik sistemleri kullanılarak kaza ihtimaline karşı güvenilir hale geldiğine dikkat çekiliyor. Akkuyu NGS’nin, VVER-1200 teknolojisine sahip reaktörlerinin deprem, uçak çarpması, kötü hava koşulları, siber-elektromanyetik saldırı, tsunami, şok dalgaları gibi çeşitli tehlikelere karşı gelişmiş güvenlik sistemleriyle donatıldığını kaydeden Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Enstitü Müdürü Prof. Dr. Haluk Yücel, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) güvenirlilik sıralamasında geçerli not alan VVER-1200 tipi basınçlı su tipi (PWR) rektörleri halihazırda elektrik enerjisi üretmek, karbon salınımını azaltmak ve iklim değişikliğinde 'Yeşil Mutabakat- Green Deal' hedeflerine ulaşabilmek için ülkemizin en akılcı enerji üretim sistemi için doğru bir teknolojik tercihtir” dedi.

 

“3 + NESİL REAKTÖRLER, GELİŞTİRİLMİŞ EN GÜVENİLİR REAKTÖRLER”

Yücel, Akkuyu NGS’de de kullanılan VVER tipi basınçlı su reaktörlerinin, üzerinde uzun yıllar çalışılarak teknoloji iyileştirmeler sonucu bugünkü 3+ nesil seviyesine getirildiğini ve geliştirilmiş en güvenilir reaktörler olduğunu belirtti. Yücel, VVER sınıfının en son teknolojiye sahip modeli olan VVER-1200 reaktörlerinin teknolojik olgunluğunu kanıtladığına dikkati çekerek, “VVER-1200 reaktörleri, su yavaşlatıcılı - basınçlı su soğutmalı, ısıl verimi yüksek ve yakıt yüklendikten sonra uzun süreli çalışarak ulusal enterkonnekte sistem içinde devamlı elektrik sağlayan baz santral görevi yapabilen reaktörler olma özelliğini taşıyor” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Yücel, VVER-1200 reaktörlü bir nükleer güç santralinin özelliklerini ise şöyle anlattı: “Bu teknolojiye sahip bir nükleer santral, dış ve iç etkilere karşı azami ölçüde dayanıklı kılan çelik basınç kabı ve korunak binasına sahip olmasının yanı sıra, çok sayıda ‘aktif ve pasif güvenlik sistemlerinin’ eşsiz bir kombinasyonundan oluşmaktadır. Kaza riskine karşı son derece güvenilirdir. Fukuşima reaktör tipinde tasarım olarak hiç bulunmayan, kullanılmış yakıtın reaktör-içi depolama tedbirleri, VVER reaktörlerinde eksiksiz bulunmaktadır. Örneğin olası hidrojenin birikmesini önleyen ve reaksiyona girmesini engelleyen geri temizleyici ünitesi kuruludur. Aktif güvenlik sistemlerinin yanı sıra, doğa kanunlarına göre, örneğin yerçekimi etkisiyle çalışan ve elektrik kaynağı, operatör müdahalesi veya otomatik sistem gerektirmeyen ‘pasif sistemlerle’ donatılmış olan bu reaktörler, altıgen yakıt çubukları ile yakıtın en optimal düzeyde yanmasını ve yüksek verimle elektrik enerjisi üretilmesini sağlar. Pasif güvenlik sistemlerinin karakteristik özelliği, güç kaynağının bulunmadığı durumlarda ve operatörsüz şekilde çalışabilmeleridir.”

VVER-1200 tipi reaktörlerin önceki nesillere göre pek çok artısının bulunduğunu belirten Yücel, “Önceki tasarım VVER-1000 tipi reaktörlere göre, gücü yüzde 20 daha fazla olan VVER-1200 reaktörleri, artırılmış reaktör güvenlik tedbirleriyle daha emniyetli şekilde işletilmeleri sırasında daha fazla otomasyonla (örneğin yüzde 30 ila 40 oranında daha az personele ihtiyaç duyarlar) mevcut nükleer santrallar arasında dünyada itibarlı ve en çok kurulan reaktör tipidir. Üstelik bu reaktörlerin çalışma ömrü de 60 artı 20 yıl opsiyonuyla 80 yıla kadar çıkarılabilir olacağı öngörülmektedir. Özellikle elektrik şebekelerinin zayıf olduğu bölgelerde 72 saat boyunca şebeke elektriğine ihtiyaç duymadan çalışabilecek şekilde tasarlanan VVER-1200 reaktörleri, nükleer emniyet açısında dışarıdan gelebilecek her türlü tehlikeye (kötü niyetli saldırılar, sabotaj vb.) karşı da dayanıklıdır” diye konuştu.

 

 

"YER SEÇİMİ, İNŞAAT VE İŞLETME LİSANSLARI AYRI AYRI ALINDI"

Tüm nükleer santrallar için ÇED’den ayrı olarak üç aşamalı bir lisanslama prosedürü uygulandığını kaydeden Tuğrul, "Böyle bir uygulama başka hiçbir enerji santrallarında bulunmamaktadır. Söz konusu üç aşamalı lisanslama sırasıyla; ‘yer seçimi’, ‘inşaat’ ve 'işletme' lisanslarıdır. İlk lisanslama aşaması olan ‘yer seçimi lisanslaması’ için Türkiye’de sismolojik araştırmalar 1968’de başlamış olup, birinci çalışma dönemi Temmuz-Ekim 1977 ve Nisan-Ağustos 1978’de, ikinci çalışma dönemi Nisan 1985-Mayıs 1986’da ve üçüncü çalışma dönemi Aralık 1986-Ocak 1988 tarihlerinde deprem kaydı çalışmaları şeklinde yürütülmüştür" dedi. ÇED raporu ve yer seçimi lisanslama raporu hazırlanırken NGS’nin başta deprem olmak üzere hidrolojik, meteorolojik, jeolojik ve topoğrafik olarak her türlü şart ve muhtemel doğal tehlikelere karşı güvenirliğine yönelik kapsamlı araştırmalar yapıldığını vurgulayan Tuğrul, şöyle devam etti: "Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin 1976 yılına ait ‘yer lisansı’, santralin kurulacağı bölgede yapılan son etüt çalışmalarıyla 2014’te güncellenmiştir. İkinci lisanslama olan ‘inşaat lisanslaması’ için NGS inşaatlarına ilişkin olarak hazırlanan kapsamlı ve tasarımsal detayları içeren raporların değerlendirilmesiyle, 2 Nisan 2018’de Akkuyu NGS’nin 1’inci güç ünitesi için ‘inşaat lisansı’ verilmiştir. Takiben 26 Ağustos 2019’ da Nükleer Düzenleyici Kurum (NDK) konseyinin aldığı kararla Akkuyu NGS’nin 2’nci güç ünitesi için ‘inşaat lisansı’ verilmiştir. 13 Kasım 2020’de ise Akkuyu NGS’nin 3’üncü güç ünitesi için ‘inşaat lisansı’ verilmesine ilişkin karar onaylanmıştır. Son olarak 28 Ekim 2021’de Nükleer Düzenleme Kurulu, Akkuyu NGS’nin 4’üncü güç ünitesi için ‘inşaat lisansı’nın verilmesine karar vermiştir. Böylelikle, Akkuyu NGS’nin dört ünitesi için de ilk iki lisanslama aşaması ile ÇED raporu aşaması tamamlanmış bulunmaktadır. Bu bağlamda bir kez değil, farklı zamanlarda yapılan farklı araştırmalarla nükleer santralin, yer ve inşaat açısından nükleer güvenlik açısından güvenli olduğu ortaya konmuş bulunmaktadır. Lisanslamanın üçüncü aşaması olan ‘işletme lisansı’, ünitelere ilişkin inşaat ve montaj prosedürleri tamamlandıktan sonra her bir ünite için ayrı ayrı hazırlanan raporların değerlendirilmesi ve yerinde yapılacak denetlemelerden sonra verilebilecektir. Görüldüğü üzere Akkuyu NGS üniteleri art arda yapılan bir seri değerlendirme ve denetlemenin ardından güvenilirliği kanıtlandıktan sonra devreye alınabilecektir.” (İHA)


Etiket: Akkuyu, teknoloji,


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
 
  BASIN İLAN
 
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA