Vahap Seçer: ’Kılıçdaroğlu Mersin’de Yüzde 70 Alır’

Tarih: 16 Mart 2023 Perşembe 17:48

Haber-Emrah Birgül

CHP'li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu 'Demokrasi Meydanı'nın konuğu oldu. Yaklaşan genel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Seçer, 6 Şubat'ta yaşanan depremlere ve sonrasına dair de iktidara eleştirilerde bulundu. Vahap Seçer, Şanlıurfa'da yaşanan sel felaketine de değindi.

"BEN BUNU ÇOK NET GÖRÜYORUM; İKTİDAR DEĞİŞECEK"

Türkiye'de artık bir değişim istendiğini vurgulayan CHP'li Vahap Seçer, "Sokak bunu istiyor. Farklı bir tablo olacak. Ben bunu çok net görüyorum; iktidar değişecek. Bir değişim isteniyor. Bundan doğal bir şey olamaz. Mahkeme kadıya mülk değil. Bu, 'memleketin sahibi' gibi tavırlar da zaten insanları ve bizleri çok rahatsız ediyordu. Şimdi daha fazla rahatsız ediyor. Ortaya çıkan Türkiye tablosu iyi bir tablo değil. Ekonomik anlamda, demokrasi anlamında, fikir özgürlüğü anlamında, yargı bağımsızlığı anlamında. Yaşadığımız afetler zaten cabası. Yani 20 yıldır bir iktidar yönetiyor. 1999 depremi olmuş, yani iktidara gelmeden birkaç yıl önce bu memlekette deprem olmuş, bu kadar süre geçmiş. O kadar önemli, değerli yasalar yapılmış. Fiiliyatta bunlar uygulanmamış, izlenmiş, denetlenmemiş. Yaklaşık 90 milyar lira deprem vergisi toplanmış Özel İletişim Vergisi adı altında. Bağışlar toplanmış. Hala deprem konusunda, önlem konusunda bir arpa boyu yol alamamışız. Bu şunu gösteriyor; bu iktidar süresini tamamlamıştır. Artık taze bir kana ihtiyaç vardır" ifadelerine yer verdi.

"MERSİN, TÜRKİYE'NİN EN MUHALİF KENTLERİNDEN BİRİ"

Recep Tayyip Erdoğan'la Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı seçimine girmesi durumunda Mersin'den Kılıçdaroğlu'na yüzde 70 oy çıkacağını savunan Seçer, "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı. Bir Türkiye ittifakı aslında. Bunu öyle okumak lazım. Temel ilkeler çerçevesinde bu insanlar bir araya gelmiş. Farklı siyasi geleneklerden, birbirleriyle alakası olmayan siyasi geleneklerden; bu önemlidir. Herkesin ortak şikayetleri, ortak paydası var. Türkiye bu durumda, bunu görmek lazım. Sokak görüyor. Ben iddia ediyorum. Mersin, Türkiye'nin en muhalif kentlerinden biri. Burada iddialı da konuşacağım bu konuda. Çıkacak sonucu göreceksiniz. Çok net söyleyeyim; şu anda 'Cumhur İttifakı'nın karşısında yer alan cephe' diye tabir edeyim, çünkü farklı ittifaklar var. Yaklaşık olarak minimum yüzde 70 civarında düşünün. Geri kalanını Cumhur İttifakı'na verin" diye konuştu.

"BİR DOĞA OLAYI, ÖNLEM ALMAZSANIZ FELAKETE DÖNÜŞÜR"

Vahap Seçer, katıldığı programda son günlerde yaşanan doğa olaylarına dair de değerlendirmelerde bulundu. Doğa olaylarını 'felakete' dönüştüren şeyin 'tedbirsizlik' olduğunu belirten Seçer, "'Asrın felaketi' diyoruz ama değil; asrın depremi. Tedbir almazsanız, önlem almazsanız asrın felaketine dönüşüyor. Diyoruz ki; çok büyük bir felaket, sel baskını, su baskını, sel taşkını. Aslında bir doğa olayı, yağmur. Onun neticesinde siz önlem almazsanız, dereleri doldurursanız, inşaat yaparsanız, yanlış yerlere yol yaparsanız, bina yaparsanız, battı-çıktı, köprülü kavşak yaparsanız bu bir felakete dönüşür. O zamana asrın felaketi olur" dedi.

"MERSİN NÜFUSUNUN TOPLAMDA 2,7 MİLYON CİVARINA GELDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"

Yaşanan depremlerin ardından Mersin'de oluşan yoğun depremzede göçüne de değinen Seçer, "Vatandaşımız ya da sığınmacı toplam yaklaşık 400 bin. Yani 350 bin vatandaşımız var Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan. 50 bin civarında da sığınmacı var yeni gelen. Şu anda tahmin ediyorum 2,7 milyona ulaştı ama resmi nüfusunu sorarsanız 1 milyon 916 bin nüfusu var. Deprem öncesi zaten 400 bin sığınmacı vardı. Onunla beraber 2,3 milyon nüfusu vardı yaklaşık olarak. Şimdi 400 bin yeni deprem dolayısıyla bir nüfus artışı oldu, bir göç meydana geldi. Onun da toplamda 2,7 milyon civarına geldiğini düşünüyorum" diye konuştu.  

"SEÇİM GÜNÜ GİDİŞ-GELİŞLERİNİ SAĞLAYACAK BİR ÇALIŞMA İÇERİSİNDEYİZ"

Deprem bölgesinde oy kullanmak isteyen vatandaşlara yönelik bir çalışma içerisinde olduklarını belirten Seçer, şunları söyledi; "17 Mart gece 23.59'a kadar e-devletten bu kayıtlarını yapacaklar. Adreslerini belirtecekler. Eğer bulundukları yerden başka bir yere gelmişlerse, örneğin Hatay'dan Mersin'e gelmişlerse, Mersin'de kullanacaklarsa bulundukları adresi verecekler. Geri döneceklerse zaten orada kayıtları var. Buradan duyuru da yapmak istiyorum. Şu anda bir çalışmamız var bu konuda. Mersin'deki vatandaşlarımızı geziyoruz, geçici barınma merkezlerindeki. Eğer orada kullanmak istiyorlarsa, kesinlikle ben memleketime gitmek istemiyorum, oraya dönmek istemiyorum, o tarihlerde burada olacağım ve burada oy kullanmak istiyorum dedikleri noktada arkadaşlarımız yardımcı oluyorlar. Ama ben gidip memleketimde oyumu kullanacağım diyorsa da onun iletişim numaralarını alıyorlar, çünkü bir çalışmamız var. Seçim günü Hatay'a, Maraş'a, o bölgelere yani deprem bölgelerine gidip oyunu kullanmak isteyen vatandaşımızın da gidiş-gelişlerini sağlayacak bir çalışma içerisindeyiz. Kendileriyle en azından rahat iletişim kuralım diye şu anda iletişim adreslerini de alıyor arkadaşlarımız."

"TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK OLAN SİYASETTİR"

Oy kullanmanın kutsal olduğunu vurgulayan Seçer, "Mutlaka her vatandaşın oy kullanması lazım. Türkiye'nin geleceğini belirleyecek olan siyasettir. Kullanacağınız oy da siyasette kimin sizi yöneteceğinin önemli bir unsurudur. Demokrasinin tecellisi için insanların sandığa gidip oy kullanması lazım ki iradesi sandıktan çıksın" dedi.

"ABİDE KAVŞAĞI YANLIŞ BİR YERE YAPILMIŞ"

Şanlıurfa'daki sel felaketinde Mersin Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin de görev aldığını belirten Seçer, 'Abide Kavşağı'na ilişkin de açıklamalarda bulundu. Yakın zamanda Şanlıurfa'ya gittiğini belirten Seçer, "Ben birkaç hafta önce Sayın Kılıçdaroğlu'yla, Sayın Genel Başkanımız ve belediye başkanlarıyla depremden dolayı Urfa'ya gitmiştim. Bu köprüden de araçla geçtim. Şimdi benim de takip ettiğim kadarıyla bir kere bu battı-çıktı ya da köprülü kavşak diye tabir ettiğimiz bu yapı yanlış bir yere yapılmış. Burasının dere yatağı olduğu ve daha önce davalar açıldığı, bu konuda Şehir Plancıları Odası'nın. İzledim. Haberlerden dünden bu yana takip ediyorum. Şu anda bizim ekiplerimiz de Şanlıurfa'da. 5 profesyonel dalgıç gönderdik hemen duyar duymaz. Saat 13.00-13.30 sıralarında Mersin'den gönderdik. Oraya da ulaştılar, çalışmalara katkı sunuyorlar" ifadelerine yer verdi.

"ENKAZ KALDIRILIYOR AMA DERE YATAKLARINA ŞUURSUZCA BOŞALTILIYOR"

Deprem bölgesinde gördüğü manzarayı aktaran Seçer, konuşmasının devamında şunları söyledi; "5 profesyonel dalgıcımız, kurtarma botumuz, motopomplar, araç-ekipman gittiler ve şu anda çalışıyorlar. Ben aşağı yukarı gece 20.00-20.30 sıralarında görüşmüştüm, orada çalışıyorlardı. Dediğim gibi bir yağmur sonucu bu ortaya çıkıyor. Bir felaket olarak değerlendirmemek lazım. Bir doğa olayıdır yağmur. Siz ona göre şehirleşeceksiniz. Ona göre derelere dolgu yapmayacaksınız, doldurmayacaksınız. Ben deprem bölgesinde de görüyorum, daha sonra da bunu hatta uyarı olarak söyledim. Gördüğüm manzara şuydu; tamam enkaz kaldırılıyor ama dere yataklarına bunların şuursuzca boşaltılması hesapsızca boşaltılması; işte böyle yağışlı alanlarda su akacak mecra bulamıyor, yol bulamıyor. Akacağı yer dere yataklarıdır, oralar da kapalı olduğu için, dolgu ile kapatılmış olduğu için işte böyle taşkınlar meydana geliyor. Bu da can kayıplarına, mal kayıplarına ve felaketlere dönüşüyor maalesef."

"'DEPREM ÖLDÜRMEZ BİNA ÖLDÜRÜR'; BÖYLE BİR TABLOYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK"

Yaşanan depremlere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Seçer, "Biz, depremi biliyoruz ama aslında sadece bilmekle kalıyoruz. Ona yönelik herhangi bir önlem almıyoruz ya da deprem gerçeğiyle, Türkiye'nin birçok bölgesinin riskli alan olduğu gerçeğinden yola çıkarak tedbirlerimizi almıyoruz. Alıyor gibi görünüyoruz. Yasalar çıkıyor. 1999 depreminden sonra da çok önemli düzenlemeler oldu. İmar yönetmeliği çok iyi hale geldi. Depreme dayanıklı binalar yapılsın diye ama bu sefer de o yönetmelikleri, o yasaları uygulamadık. Doğru yerlere, doğru zeminlere binalar yapmadık. Denetimleri doğru yapmadık. Yine demirden çaldık, çimentodan çaldık daha fazla para kazanma arzusu, o doymaz arzuya yenik düştük. Özellikle deprem uzmanları söylüyor, deprem öldürmez bina öldürür diye. Tam da böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldık" diye konuştu.

"BİZ DEPREM BÖLGESİ OLARAK GÖRÜLMÜYORUZ"

Mersin özelinde açıklamalara yer veren Seçer, "Bakın ben 4 yıldır Mersin Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Cumhuriyet tarihinden bu yana değişik dönemlerde Mersin başka başkanlar tarafından, yönetimler tarafından yönetilmiş bir belediye. Önemli de bir kent. Türkiye'nin 5'inci büyük ekonomisinin olduğu bir kent. Böyle bir kent düşünün. Biz deprem bölgesi olarak görülmüyoruz. 3'üncü derecede yani riskli deprem bölgesi değil. Ama hemen yanı başımızda Adana-Ceyhan Fay Hattı'ndan dolayı riskli. İşte Maraş'ta çok büyük bir deprem oldu. Hatay'da aynı şekilde İskenderun Fay Hattı; denizin de tesiriyle bize büyük yansımaları olacak bir bölgedeyiz" dedi.

"BİRAZ DAHA SÜRSE BİZDE DE YIKINTI OLACAKTI"

Bölgedeki depremlerin Mersin'deki su depolarında da zarar oluşturduğunu açıklayan Seçer, "Bakın bizim su depoları zarar görmüş. Dün bir rapor gönderdi bana MESKİ, süratle ama süratle depolarımızı güçlendirmek zorundayız. Ciddi hasar almışız. Her an depolarda patlamalar olabilir. Dün bana aktarılan bir bilgi. Derhal dedim, mevzuata da bakalım çok hızlı bir şekilde bunları çıkalım, ihale edelim ve güçlendirelim bu yapıları. Yarın bir gün daha büyük felaketlerle karşılaşmayalım. Demek ki iyi sarsılmışız. Ben hissettim çünkü uyanıktım, izledim. Çok uzun sürdü. Biraz daha sürse bizde de yıkıntı olacaktı" diye konuştu.

"SAHİLDE ZEMİN SIVILAŞMASI SORUNU VAR"

Sahil şeridindeki yapılardan da söz eden Seçer, "Siz Mersin'i gayet iyi biliyorsunuz. Sahil boyunca binalar var. Bu binalar emin olun 30 yıllık, 40 yıllık, 50 yılık. Zemin sorunu yaşıyor. Çünkü sahil; altı su. Zemin sıvılaşması sorunu var. Bugüne kadar kimse bu konuda bir çalışma yapmamış. Biz, tabi 4 yıllık bir belediye başkanı olarak bu büyük felaketten sonra da dedik ki biz ne yapmışız bugüne kadar? Koca bir hiç. Hemen Mart Ayı Meclisi'nde, Meclis'e sunduk, dedik ki biz buraya Deprem Risk Yönetimi ya da Afet Risk Yönetimi ve Kentsel Yenileme Daire Başkanlığını kuralım, bir kurumsal hüviyeti olsun. Oradan hem depreme dair tedbirler alalım. Mersin'de dönüşümü sağlayalım. Bu binaları tespit edelim. Çok yeni bir çalışma" ifadelerine yer verdi.

"CUMHUR İTTİFAKI'NIN MİLLETVEKİLLERİNDEN TIK YOK"

Mersin'in de afetten etkilenen iller arasına alınması gerektiğini de bir kez daha ifade eden Seçer, şunları söyledi; "Ben, ekonomiyle ilgili STK'larla toplandım. Ticaret Odaları'ndan Ticaret Borsası'na, Deniz Ticaret Odası'na; bütün odaları, borsaları topladım. Gelin, hep beraber konuşalım şu konuyu ben sizi davet ediyorum dedim. Sendikaları topladım. Sosyal sorumluluk projelerine katkı sunan yardım derneklerini topladım. Herkesi topladım Mersin'de. Ayrı ayrı gruplar halinde. Davet ettim. Bu konuyu konuşalım dedim. Ortak bildiriler de yayınladılar. Meclis'te Mersin'in göçüyle ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için bir meclis araştırma önergesine ilişkin bir teklif sunuldu. Gelin, bunu kuralım, Mersin'de neler oluyor bir bakalım diye. Bizim milletvekillerimiz, Millet İttifakı'nın milletvekilleri; bizim biliyorsunuz öyle bir şey ki grubu olan bütün siyasi partilerin milletvekilleri var. CHP, İYİ Parti, HDP ve Cumhur İttifakı'na mensup. Cumhur İttifakı'na mensup partilerin dışında bütün partilerin; CHP, İYİ Parti, HDP milletvekilleri bunu dile getirdi, bunda bir beis yok. Ama Cumhur İttifakı'nın milletvekillerinden tık yok. Mersin ortak paydasında şimdi soruyorum, Milleti İttifakı, Cumhur İttifakı, Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti ayrımı olabilir mi? Hep beraber sahip olmak lazım."