RAZİYE ERDEN YILDIRIM
Mersin Tabip Odası Halk Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Nasır Nesanır, her iki varyantın da Omicron soyundan geldiğini ve Türkiye’de sınırlı sayıda görüldüğünü belirterek, “Henüz baskın değiller ancak artış eğilimindeler. Özellikle ‘bıçak gibi yakan boğaz ağrısı’, kısık ses ve halsizlik gibi belirtiler sık görülüyor” diye konuştu.
Vatandaşlar, acil servisler ve hastaneler önünde benzer şikayetlerle doktor kapılarında uzun kuyruklar oluşturmaya başladı. Covid-19 ise yeni varyantlarıyla yeniden gündemde. ‘Nimbus (NB.1.8.1)’ ve ‘Stratus (XFG)’ adı verilen bu türler, son haftalarda dünya genelinde en hızlı yayılan varyantlar arasında öne çıkıyor. Uzmanlar, söz konusu varyantların bulaşma hızının arttığını da açıkladı.
Peki, Covid-19’un yeni varyantları Nimbus ve Stratus hakkında neler biliniyor? Bu varyantların belirtileri neler? Konuyla ilgili Mersin Tabip Odası Halk Sağlığı Kolu Başkanı ve Önceki Dönem Oda Başkanı Dr. Nasır Nesanır, gazetemize açıklamalarda bulundu.
“DİKKATLE İZLENMELİ”
Bilimsel verilerin hızla güncellendiğini aktaran Dr. Nesanır, varyantların kökeni ve özellikleri hakkında da bilgi verdi. Dr. Nasır Nesanır, “Son haftalarda kamuoyunda sıkça söz edilen ‘Nimbus’ (NB.1.8.1) ve ‘Stratus’ (XFG) adlı yeni COVID-19 varyantları hakkında bilimsel veriler hızla güncellenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu varyantları ‘İzlenen Varyantlar (Variants Under Monitoring)’ kategorisine almış, yani küresel ölçekte yakından takip edilmesi gereken ancak şu an için ek bir halk sağlığı tehdidi oluşturduğu kanıtlanmamış varyantlar olarak tanımlamıştır. Her iki varyant da, halen dolaşımda olan Omicron soyunun alt kollarıdır. Nimbus (NB.1.8.1), Omicron ailesinden gelen ve bazı genetik değişikliklerle antikor bağışıklığından kısmen kaçma potansiyeli taşıyan bir alt soy olarak tanımlanmıştır. Stratus (XFG) ise farklı Omicron alt tiplerinin birleşiminden oluşan bir ‘rekombinant’ varyanttır. Bazı ülkelerde (özellikle İngiltere ve Kuzey Avrupa’da) son haftalarda vaka artışlarından sorumlu tutulmaktadır. Türkiye’deki genomik gözetim verileri, bu varyantların ülkemizde de sınırlı düzeyde saptandığını göstermektedir. Henüz baskın varyant konumuna ulaşmamış olsalar da, artış eğilimleri nedeniyle dikkatle izlenmeleri gerekmektedir” dedi.
“VAKALARDA ‘BIÇAK GİBİ YAKAN BOĞAZ’ HİSSİ BİLDİRİLDİ”
Varyantların belirtilerindeki en belirgin özellik olarak şiddetli boğaz ağrısı olduğunu kaydeden Dr. Nesanır, “Nimbus ve Stratus varyantları daha ağır hastalık yapmamaktadır, ancak belirti profilleri bazı farklılıklar gösterebilir. Nimbus vakalarında şiddetli boğaz ağrısı, bazı vakalarda ‘bıçak gibi yakan boğaz’ hissi bildirilmiştir. Stratus varyantı ise kısık ses, boğaz tahrişi ve üst solunum yolu irritasyonu belirtileriyle öne çıkmaktadır. Bunların dışında, klasik COVID-19 belirtileri; ateş, öksürük, halsizlik, burun tıkanıklığı, kas ağrısı hâlâ en sık görülen bulgulardır. Mevcut kanıtlar, bu varyantların hastaneye yatış ve ölüm oranlarını artırmadığını göstermektedir. Ancak vaka sayılarındaki artış, özellikle yaşlılar ve kronik hastalığı olan bireylerde dolaylı olarak sağlık sistemi yükünü artırabilir” diye konuştu.
“MEVCUT AŞILAR ÖLÜME KARŞI KORUMA SAĞLIYOR”
Aşının önemine değinen Dr. Nesanır, “Bilimsel veriler, mevcut aşıların ağır hastalık ve ölüme karşı koruma sağlamaya devam ettiğini göstermektedir. Her ne kadar bazı mutasyonlar bağışıklık sisteminden ‘kısmi kaçış’ yeteneği kazandırsa da, aşılı bireylerde hastalığın hafif seyretme olasılığı hâlâ çok yüksektir. Bu nedenle, hatırlatma dozlarını zamanında yaptırmak büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu. Varyantların Türkiye’de ki durumunu ve bu konuda alınması gereken önlemleri sıralayan Dr. Nasır Nesanır, “Ülkemizde son haftalarda solunum yolu enfeksiyonlarında artış gözlenmektedir. Nimbus ve Stratus varyantları bu artışta rol oynayabilir, ancak net oranlar için genomik sekanslamaların artırılması gereklidir. Bu nedenle, test ve izleme kapasitesinin güçlendirilmesi, laboratuvar bildirimlerinin hızlandırılması ve şeffaf veri paylaşımı halk sağlığı açısından hayati önemdedir. Bireysel düzeyde ise şu önlemler halen geçerliliğini korumaktadır: Kapalı, kalabalık ortamlarda maske kullanımı ve havalandırmanın artırılması. Belirti hissedildiğinde, özellikle riskli gruplarla temasta izolasyon ve erken test yaptırma. Aşı takviminin güncel tutulması, özellikle yaşlı ve kronik hastalığı olan yurttaşlar için. Yanlış bilgilere karşı dikkatli olunması, bilimsel kaynaklardan doğrulama yapılması” dedi.
“SALGIN HALA SÜRÜYOR”
COVID-19 artık akut bir küresel kriz olmaktan çıktığını ancak salgının hâlâ sürdüğünün altını çizen Dr. Nesanır, “Virüs, biyolojik bir olgu olduğu kadar toplumsal bir olgudur; bu nedenle bireysel tutumlarımızın kolektif sonuçları vardır. Kendimizi korurken çevremizi de koruruz bu, halk sağlığının temel ilkesidir” diyerek sözlerine son verdi.
|