Tarsus Festivali, tarih ve lezzeti buluşturacak




Tarih: 16 Ekim 2025 Perşembe 11:12

ABDULLAH ÖZTÜRKMEN

Tarihi ve kültürel mirasıyla öne çıkan Mersin, etnik çeşitliliğin yansıdığı zengin mutfağıyla gastronomi turizminde adından söz ettiriyor. MERTİD Yönetim Kurulu Üyesi Yeşim Sancaktar, 7-8-9 Kasım 2025 tarihlerinde düzenlenecek Tarsus Festivali’nin de katkısıyla kentin turizmde sürdürülebilir bir yükseliş yakalayacağını söylüyor.

Türkiye’nin turizm potansiyeli yüksek illerinden biri olan Mersin, son yıllarda gastronomi alanında da öne çıkıyor. Hem tarihi hem kültürel mirasıyla, hem de farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan zengin mutfak kültürüyle Mersin, turizmde sürdürülebilir bir yükselişin eşiğinde. Mersin Turizm İşletmeleri Derneği (MERTİD) Yönetim Kurulu Üyesi Yeşim Sancaktar, Mersin’in gastronomi turizmindeki önemini, etnik çeşitliliğin mutfak kültürüne etkilerini ve yaklaşan Tarsus Festivali’nin bölge turizmine katkılarını anlattı.

Sayın Sancaktar, Mersin’in turizmdeki konumunu genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye ekonomisinin lider sektörlerinden biri turizmdir. Bu anlamda Mersin, hem görünen hem de görünmeyen tarihî, kültürel ve doğal zenginlikleriyle özel bir konuma sahip. Deniz, kum, güneş üçlüsünün yanında güçlü bir gastronomi mirasına da ev sahipliği yapıyor. Kentimizin turizm potansiyeli sadece kıyı turizmiyle sınırlı değil; tarih, kültür ve lezzet rotalarıyla da fark yaratıyor.

“MERSİN’İN GÖRÜNMEYEN MİRASI KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR”

Görünmeyen miras” ifadesiyle neyi kastediyorsunuz?

Mersin, yüzeyde görünen tarihi eserlerinin yanı sıra, yüzyıllar boyunca farklı uygarlıkların bir arada yaşadığı bir coğrafya. Bu çok katmanlı yapı, aslında hem mutfak kültürüne hem de yaşam tarzına yansımış durumda. Görünmeyen miras dediğimiz şey, bu kültürel derinliktir. Yani sofralarımıza, geleneklerimize, hatta baharatların kullanımına kadar uzanan bir yaşam kültürü.

Peki, Mersin’in turizmdeki katkı payını artırmak için neler yapılmalı?

Öncelikle sürdürülebilir bir sistemin oluşturulması gerekiyor. Turizmde kalıcı bir gelişim, kamu kurumlarıyla özel sektörün ortak hareket etmesiyle mümkün. Biz MERTİD olarak bu sinerjiyi oluşturmak için çalışıyoruz. Gastronomi, doğa, tarih ve kültür birbirini tamamlayan unsurlar. Bunların her biri, Mersin’in turizmdeki değerini artırıyor.

“ETNİK ÇEŞİTLİLİK, MUTFAK KÜLTÜRÜMÜZÜ BENZERSİZ KILIYOR”

 Mersin mutfağını bu kadar özel kılan unsurlar neler sizce?

Mersin, çok kültürlü yapısı sayesinde gastronomi açısından inanılmaz bir çeşitliliğe sahip. Bölge nüfusunun büyük bir kısmı Türkmen (Yörük) ve Arap kökenli. Ancak tarih boyunca burada Ermeni, Rum ve Giritli aileler de yaşamış. Bu farklı kültürlerin bir arada bulunması, bölgenin beslenme alışkanlıklarını ve mutfak kültürünü zenginleştirmiş.

Bir tabakta bile bu çeşitliliği görebilirsiniz. Mesela baharatların kullanımı, yoğurtlu yemekler, tahinli lezzetler, zeytinyağlılar… Hepsi bu kültürlerin bir araya gelmesinin bir sonucu.

“TARSUS VE MERSİN, TESCİLLİ LEZZETLERİYLE MARKALAŞIYOR”

Mersin mutfağında öne çıkan, tescil almış ürünlerden söz eder misiniz?

Elbette. Tarsus fındık lahmacunu, Sarıulak zeytini ve zeytinyağı, Tarsus şalgamı, Tarsus beyazı üzümü, Tarsus humusu, Tarsus yayla bandırması, Tarsus kebabı, Mersin cezeryesi, kerebiçi ve tantunisi; Silifke yoğurdu, çileği ve Anamur muzu ilk akla gelen tescilli gastronomik ürünlerimizdir. Ama Mersin mutfağı sadece bunlardan ibaret değil. Yüksük çorbası, batırık, karakuş tatlısı, analı kızlı, zahter, biberli ekmek, öfelemeç gibi lezzetler de halkın günlük yaşamında varlığını sürdürüyor. Bu çeşitlilik, Mersin’i gastronomi turizmi açısından benzersiz kılıyor.

Bu lezzetlerin turizme yansıması için ne tür adımlar atılıyor?

Ulaşılabilirlik bu noktada çok önemli. Ne kadar zengin bir mutfağınız olursa olsun, turist bu lezzetlere kolay ulaşamıyorsa ekonomik değeri sınırlı kalır. Bu bağlamda Tarsus Belediyesi’nin açtığı gastronomi merkezi çok kıymetli bir proje. Burada hem yöresel yemeklerin ve tatlıların yapımı hem de tadımı gerçekleştiriliyor. Aynı zamanda restoran hizmeti de sunuluyor. Bu tür merkezler, yerli ve yabancı turistin yöresel mutfağı deneyimlemesini kolaylaştırıyor.

“MERSİN, TÜRKİYE’NİN GASTRONOMİ TURİZMİNDE YILDIZI OLACAK”

Yaklaşan Tarsus Festivali’nden de bahseder misiniz?

7-8-9 Kasım 2025 tarihlerinde Tarsus’ta düzenlenecek festivalde, hem gastronomi hem de kültür iç içe olacak. Yöresel ürünlerin tanıtımı, tadım etkinlikleri, konserler ve çeşitli gösterilerle Tarsus adeta bir şenlik havasına bürünecek. Tüm halkımızı bu özel etkinliğe davet ediyoruz. Burada hem lezzeti hem tarihi aynı anda yaşama fırsatınız olacak. Gerçekten unutulmaz bir deneyim olacak.

Son olarak Mersin turizmi için nasıl bir gelecek görüyorsunuz?

Ben çok umutluyum. Çünkü Mersin’in hem kültürel mirası hem de mutfak kültürü Türkiye’nin en güçlü değerlerinden biri. Eğer doğru tanıtım ve sürdürülebilir planlama yapılırsa, Mersin kısa sürede Türkiye’nin gastronomi turizminde yıldız şehirlerinden biri haline gelecektir.”

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA