RAZİYE ERDEN YILDIRIM
Belediyelerin kültür ve sosyal faaliyetlerinin iyi gittiğini ancak ekonomik koşulların insanları zorladığını belirten Yazar Bulut, “Bir konsere gitmek, kitap almak insanları az da olsa zorlayabiliyor. Ücretsiz etkinlikler daha çok ilgi görüyor. Resim galerileri azaldı. Eskiden çok daha fazlaydı. Sanatçılar da zor durumda.” diye konuştu.
Yazar Dırahşan Bulut, Mersin'in Akdeniz ilçesine bağlı Kültür Mahallesi’nde bulunan bir kafede dördüncü kitabı “Aziz Babam” için düzenlenen söyleşi ve imza etkinliğinde okurlarıyla bir araya geldi. Samimi bir atmosferde gerçekleşen buluşmaya çok sayıda sanatsever ve kitapsever katıldı. Etkinlikte kitaplarını imzalayan ve sevenleriyle sohbet eden Bulut, imza sonrası gazetemize kitapları ve Mersin’in kültürel yapısı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
“MERSİN’DEN ESİNLENİYORUM”
Selanik kökenli olduğunu ancak doğma büyüme Mersinli olduğunu belirten Bulut, “Adım Dırahşan Bulut, babam koydu. ‘Rahşan’ parlayan demek. ‘Dırahşan’ çok parlayan demek. Mersin’de yıllar öncesin televizyon kanalında televizyon programcılık yaptım. Çeşitli gazete ve dergilerde kültür sanat adına yazılar yazdım. Bugün de dördüncü kitabımı imzalamaktan mutluluk duyuyorum.” diye konuştu.
Kitaplarının ilham kaynağının Mersin olduğunu vurgulayan Yazar Bulut, “Tüm kitaplarım Mersin’le alakalı çünkü ben Mersin’den esinleniyorum. Dört kitabımda da Mersin’in sosyal yapısını anlattım. Mersin’in geçmişini, adetlerini, gelenek ve göreneklerini kitap halinde yazmaya çalıştım. İlk kitabım ‘Sanat Hayattır’; kitabımın ismi televizyon programımdan aldım. 15 yıl süren bir televizyon geçmişim oldu. O programın adı da Sanat Hayattı. Mersin’in sanat ve kültür hayatını kendi üzerimden anlattım. Ve o kitabımın tüm gelirini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışladım. 30 liseli kızımızın bir yıllık burslarını karşıladım. İkinci kitabım ‘Beyaz Yalnızlar’; Mersin’den günümüze kadar yalnız yaşayan, eşleri vefat etmiş, ayrılmış, hiç evlenmemiş kadınların hikâyelerini yazdım. İkinci kitabımda bahsettiğim kadınlar aynı dönemde yaşadığımız, duyduğum hikâyeler bunlar alt yapıyı oluşturuyor. Ama tabi ki kurgu. Birebir orada kendisi değil ama okurken ‘bu benim’ diyenler oluyor. Bu tabi ki kitabın gerçekçiliğini gösteriyor. Duyduklarımın hepsi bir kitap konusu olacak kadar çok derin. Hepsi de hatırladıkça ve yaşadıkça beni etkileyen kadınlardı. Üçüncü kitabım Eva; hâlâ yaşamakta olduğunu düşündüğüm kurgu bir roman. Çamlıbel’de yaşamış, büyümüş bir aşk hikâyesi. Hristiyan bir ailenin kızının hikâyesini yazdım. Dördüncü kitabım Aziz Babam; babam hukuk ve siyaset konusunda Mersin’e çok katkısı olmuş insan. Onu belgelemek istedim.” diyerek kitaplarının konusu hakkında bilgi verdi.
“ÜCRETSİZ ETKİNLİKLER DAHA ÇOK İLGİ GÖRÜYOR”
Mersin’de kültür sanat üzerine kitap ve yazılar yazdığını belirten Bulut, “Mersin kültür ve sanat konusunda eskisine göre çok farklı bir yerde. 10 sene öncesine kadar daha çok sergi, etkinlikler oluyordu. Birazcık popüler kültüre kaydığını düşünüyorum. Bu bağlamda biz Mersinlilere görev düşüyor. Ben üzerime düşeni yaptığıma inanıyorum. Belediye başkanlarımızın kültür ve sosyal işleri gayet iyi gidiyor. Onları takip ediyorum. Ellerinden geleni yapıyorlar ama ekonomik koşulların da etkisi var. Bir konsere gitmek, kitap almak insanları az da olsa zorlayabiliyor. Onun dışında kültür sanat üzerine yerler az açılmaya başlandı. Ücretsiz etkinlikler daha çok ilgi görüyor. Resim galerileri azaldı. Eskiden çok daha fazlaydı. Sanatçılar da zor durumda. Resim yapmak, kitap yazmak ayrı bir külfet getiriyor. Ama bir şekilde birbirimize destek olup sürdürebiliyoruz.” dedi.
“SANATÇILAR DA ZOR DURUMDA”
Belediyelerin kültür ve sosyal faaliyetlerinin iyi gittiğini ancak ekonomik koşulların insanları zorladığını belirten Yazar Bulut, “Bir konsere gitmek, kitap almak insanları az da olsa zorlayabiliyor. Ücretsiz etkinlikler daha çok ilgi görüyor. Resim galerileri azaldı. Eskiden çok daha fazlaydı. Sanatçılar da zor durumda. Resim yapmak, kitap yazmak ayrı bir külfet getiriyor. Ama bir şekilde birbirimize destek olup sürdürebiliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“SANAT YOK OLMAZ”
Teknolojinin kitap okuma alışkanlıklarını da etkilediğini söyleyen Bulut, “Artık kitap okumaktansa sesli dinlemeyi seviyorlar. Ya da tabletten bakılıyor. Ama gelecekten ümitsiz değilim. Sanat yok olmaz. Yüzyıllar öncesinden bugüne kadar geldiyse, yine yok olmaz. Dijital ortamda da resimler, kitaplar paylaşılıyor. Sanat oradan da takip edilmeye başlanacak.” dedi. Günümüzde artan şiddet olaylarına da değinen Dırahşan Bulut, “Gündemde akran zorbalıkları var. Gençler arasında şiddet gittikçe artıyor. Televizyon dizilerinde çoğu eli belinde silahlı geziyor, çeteler gösteriliyor. Artık daha çok aşk, psikoloji, toplumsal olaylar önde olmayan, para getiren diziler yapılıyor. Aile hayatını anlatan, toplumun kültürel yapısını bozmayacak diziler yapılmalı.” diye konuştu. Son olarak yetkililere çağrıda bulunan Bulut, “Yerel yazarlara, şarkıcılara, sanatçılara, ressamlara, şairlere maddi ve manevi destek bekliyorum. Gençler bol bol kitap okusunlar, şiddet içeren diziler izlemesinler. Sporla ve sanatla ilgilensinler.” dedi.
|