Mersin’de Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında bir asansör firmasında çalışan 16 yaşındaki Alperen Uygun’un inşaatta hayatını kaybetmesi tepkilere yol açtı. Eğitim-Sen, olayın “münferit kaza değil, sistematik çocuk işçiliğinin sonucu” olduğunu iddia ederek, MESEM’lerin kapatılmasını istedi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan TİP Bozyazı İlçe Başkanı Oğuzhan Usta, “MESEM projesi üzerinden çocuk emeği ağır koşullarda sömürülüyor. Eğitim çağındaki gençlerin düşük ücretlerle tehlikeli ortamlarda çalıştırılması kabul edilemez” dedi.
NECDET TAŞ
Kocaeli’nde ikisi çocuk 6 kadın işçinin yanarak ölmesine yönelik tepkiler sürerken Türkiye’de birbiri ardına çocuk ölüm haberleri geldi. Ağrı’da tarlada çalışırken biçerdöverin altında kalan Nursefa Samur (16) yaşamını yitirdi. Ağrı’dan sonra İzmir’de 24 saatte 3 işçi yaşamını yitirirken son olarak Mersin’in Anamur ilçesinde bir çocuk işçi ölümü haberi geldi. Türkiye’nin ilk MESEM Projeli okulu olarak açılan Mersin’in Anamur ilçesindeki Rüştü Kazım Yücelen Mesleki Eğitim Merkezi öğrencisi Alperen Uygun (16) asansör firmasında çalıştırıldığı inşaatta 3. kattan düştü. Hastaneye kaldırılan Uygun gece saatlerinde yaşamını yitirdi. 11. sınıf öğrencisi olan Alperen’in cenazesi memleketi Bozyazı’da toprağa verildi. İşçi Sağlığı ve iş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin aylık olarak raporlaştırdığı iş cinayetleri bilançosuna göre ekimde en az 169 iş cinayeti yaşandı. 2025’in ilk on ayında iş cinayeti sayısı Ocak 180, Şubat 128, Mart 158, Nisan 156, Mayıs 178, Haziran 161, Temmuz 207, Ağustos 192, Eylül 208, Ekim 169 olmak üzere 1737’ye ulaştı. Yine İSİG verilerine göre Alperen Uygun’un ölümü, bu yıl içerisinde kaydedilen 78. çocuk işçi ölümü olarak kayıtlara geçti. İş kazasının ardından Anamur’a giden Eğitim-Sen Mersin Şubesi yöneticileri hem Uygun ailesiyle hem de meslektaşlarıyla görüşerek konuyla ilgili detaylı bilgi aldı.
MESLEKİ EĞİTİM DEĞİL ÇOCUK KATLİAMI!
Temasların ardından bir açıklama yapan Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Tüm Eğitim ve Bilim Emekçilerinin örgütlü gücü Eğitim-Sen olarak, bugün taziye ve dayanışma duygularımızı paylaşmak için yanlarında olduğumuz 16 yaşındaki Alperen Uygun'un Anamur’da Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) kapsamında çalıştığı asansör firmasıyla gittiği inşaatın 3. Katından düşerek hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan "çocuk iş cinayetini" büyük bir öfke ve üzüntüyle karşılıyoruz. Alperen Uygun'un ölümü münferit bir kaza değil, çocukların ucuza ve güvencesiz çalıştırılmasına olanak tanıyan politikaların, yani çocuk işçiliğini sistematik hale getiren MESEM uygulamasının doğrudan ve korkunç bir sonucudur. 16 yaşındaki bir çocuğun can verdiği bu olay, MESEM adı altında meşrulaştırılan çocuk işçiliğinin acı ve somut bir sonucudur. Çocuklarımızın yeri şantiyeler, fabrikalar, tarlalar değil; okul sıralarıdır. Geleceğimizin teminatı olan çocukların, ucuz işgücü olarak sermayenin insafına terk edilmesi ve bu uğurda hayatlarını kaybetmeleri kabul edilemez. MESEM'ler, eğitim kurumu olmaktan çıkıp, yoksulluğun dayatılmasıyla birlikte çocukları eğitimden kopararak denetimsiz, güvencesiz ve tehlikeli çalışma ortamlarına sürüklemektedir. Bu durum, çocukların en temel hakkı olan eğitim hakkının gaspıdır. Yaşanan her çocuk iş cinayetinde, bu sistemi teşvik eden ve denetim görevini layıkıyla yerine getirmeyen bakanlığın sorumluluğu büyüktür. Ekonomik çıkarlar, çocuklarımızın yaşam hakkının önüne geçemez” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARIMIZIN CANI, KÂR HIRSINA KURBAN EDİLEMEZ”
MESEM'lerin kapatılmasını talep eden Sümbül, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Eğitim-Sen olarak yetkililere ve kamuoyuna bir kez daha sesleniyoruz; MESEM uygulamaları derhal durdurulmalı ve kapatılmalıdır. Mesleki eğitim, sermayenin ucuz işgücü ihtiyacına göre değil, bilimsel, kamusal ve öğrenci merkezli bir yaklaşımla, Milli Eğitim Bakanlığı'nın tam denetiminde verilmelidir. Sorumlular Yargılansın! Alperen Uygun'un ölümüne neden olan inşaat firması yetkilileri ve gerekli denetimleri yapmayarak ihmali bulunan tüm sorumlular derhal tespit edilmeli ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu bir cinayettir ve hesabı sorulmalıdır. Çocuk İşçiliğine Son! Türkiye'de yoksulluğu ortadan kaldıracak, tüm çocukların eşit ve parasız eğitim almasını sağlayacak politikalar ivedilikle hayata geçirilmelidir. Çocuklarımızın canı, kâr hırsına kurban edilemez. Alperen Uygun'un ailesine ve tüm eğitim camiasına başsağlığı dilerken, çocuk işçiliğini meşrulaştıran ve çocuklarımızın yaşam hakkını tehdit eden bu karanlık düzenle sonuna kadar mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Çocuk işçiliği insanlık suçudur!”
TİP: “MESEM PROJESİ ÜZERİNDEN ÇOCUK EMEĞİ AĞIR KOŞULLARDA SÖMÜRÜLÜYOR”
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Bozyazı İlçe Örgütü de Bozyazı Cumhuriyet Meydanı’nda konuyla ilgili basın açıklaması yaparak MESEM’lerin kapatılmasını istedi. Açıklamaya destek veren kurumlar arasında Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Sol Parti yer aldı. TİP Bozyazı İlçe Başkanı Oğuzhan Usta, tüm kurumlara dayanışmaları nedeniyle teşekkür etti. Açıklamada, yoksul ailelerin çocuklarının temel ihtiyaçlarının dahi karşılanmadığına dikkat çeken Usta, ülkeyi yönetenlerin kendi çıkarlarını halkın geleceğinin önüne koyduğu öne sürdü. Ülkenin doğal güzelliklerinden çocuk işçilere kadar pek çok değerin siyasi hesaplara alet edildiği iddia eden Usta, “Toplumun her kesimi sömürü altında. Kendi çocuklarını lüks imkânlarla büyütenler, emekçi halkın çocuklarını tarikat yurtlarına, imam hatiplere ve çağ dışı eğitim anlayışına yönlendiriyor. Özellikle MESEM projesi üzerinden çocuk emeği ağır koşullarda sömürülüyor. Eğitim çağındaki gençlerin düşük ücretlerle tehlikeli ortamlarda çalıştırılması kabul edilemez. Gençlerimizin kaderi yoksulluğun karanlık sayfalarına yazılmasın. Her çocuk ve yurttaş için eşit yaşam koşulları, Okullarda bir öğün ücretsiz yemek, taşımalı eğitim sisteminin sona erdirilmesi ve köy okullarının yeniden açılması, üniversite mezunlarının mesleklerini icra edebileceği adil bir düzen, insanca ve onurlu bir yaşam hakkı. Bu memleketi yobazlara ve şeriat yanlısı karanlık zihniyetlere bırakmayacağız. Çorak kalmış zihinleri sulayacak, kuruyan dalları yeşertecek, hep birlikte yeniden doğacağız. Aydınlık yarınlarda, kardeşçe yaşayacağız.”
|