Yeni yıla girerken halkın beklentisi net; Daha adil, daha güvenli ve ekonomik olarak nefes aldıran bir Türkiye. Ancak mevcut koşullar, umutları zayıflatıyor. İşsizlik, sağlık sistemi, geçim sıkıntısı ve dünyadaki savaşların etkileri… Vatandaşlar, yaşanan sorunların çözümünün geciktiğini ve geleceğe dair beklentilerin düştüğünü dile getiriyor.
MERVE KANKAN
Yeni yıla kısa bir süre kala sokaklara indik, 2025 yılını değerlendirmeleri ve 2026’dan beklentilerini öğrenmek için vatandaşlarla konuştuk. Ortaya çıkan tablo, ekonomik sıkıntılar, umutsuzluk ve geleceğe dair düşük beklentilerin ağırlıkta olduğunu gösterdi.
“2025 BENİM İÇİN KAYIP BİR YILDI”
İlker Demirer, 2025 yılının kişisel ve ekonomik koşullar nedeniyle istediklerini gerçekleştiremediği bir yıl olduğunu söyledi. Yılın başında pek çok hedef belirlediğini anlatan Demirer, şunları kaydetti: “2025 için hedeflerim çok farklıydı. Yılın başında birçok karar almıştım ama hiçbiri gerçekleşmedi. Bunun nedeni benim dışımda gelişen ekonomik koşullar ve ülkenin içinde bulunduğu durumdu. Bazıları gerçekleşti, bazıları hiç olmadı ama genel anlamda benim için bir kayıp yıl oldu. 2026’da neler değişebilir, hep beraber göreceğiz. Önce çözüme inanmak gerekiyor. Ancak ben tünelin ucundaki ışığı göremiyorum. 2025’teki umutsuzluğumun 2026’da da süreceğini düşünüyorum çünkü koşullar her gün daha kötüye gidiyor. Hem ülke hem şehir hem de kişisel anlamda ekonomik zorluklar yaşıyoruz. Bu da hedeflerden uzaklaştırıyor. Dilerim 2026 iyi bir yıl olur, bunun için elimizden geleni yapıyoruz ama açıkçası çok umutlu değilim.”
“İŞSİZLİK BAŞLI BAŞINA BİR PROBLEM “
Vatandaşlardan Semire Şeker ise sağlık hizmetlerinden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi. Kalp hastası olduğunu belirten Şeker, kendisine verilen ilaçların hastalığıyla ilgisiz olduğunu söyleyerek sağlık sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekti: “Ben 2026’da doktorların hastalarla daha fazla ilgilenmesini istiyorum. Baştan savma muayeneler ve alakasız ilaçlar yazılmamalı. Kalp hastasıyım, geçen doktor bana hastalığımla alakası olmayan bir ilaç verdi. Ayrıca işsizlik başlı başına bir problem. 2025 hepimiz için çok kötü geçti. Umarım 2026 daha güzel olur.”
“KİMSE MUTLU DEĞİL, HERKES GEÇİM DERDİ İÇİNDE”
Ekonomik tabloyu en sert şekilde değerlendiren isimlerden biri de Edip Damar oldu. 2025’te hem ülke içinde hem dünyada yaşanan krizlerin hayatı derinden etkilediğini söyleyen Damar, şu ifadeleri kullandı:“2025’te beklediğimizi göremedik. Ekonomik kriz, geçim sıkıntısı, emeklilerin durumu, yurtta ve dünyada yaşanan sorunlar… Hepsi iç açıcı değil. Orta Doğu’da ve dünyada süren savaşlar da üzerimize yük bindirdi. 2026’ya baktığımızda belki bir umut vardır ama gidişata göre beklenti düşük. Türkiye’nin temel sorunu ekonomi. Ekonomi dibe vurmuş durumda, adalet yok. Kimse mutlu değil, kimse geçinemiyor. Herkes bir umutsuzluk içinde. Hayat standartları yükselmiyor, huzur yok. Ekonomik sıkıntılar evliliklere bile yansıyor, boşanmalar artıyor, şiddet artıyor. Bunların çözümü iktidarın elinde ama ben açıkçası bir ışık göremiyorum.”
“2026 DAHA İYİ OLSUN AMA UMUT AZ”
Yaptığımız sokak röportajlarında dikkat çeken ortak nokta, vatandaşların 2026 için dileklerinin güzel olması, fakat inançlarının zayıf kalması oldu. Ekonomik şartların giderek ağırlaştığını belirten yurttaşlar, geçim derdinin hayatın her alanına yansıdığı konusunda hemfikir.
Yeni bir yıla yaklaşırken halkın beklentisi net: Daha adil, daha yaşanabilir, daha güvenli ve ekonomik olarak nefes aldıran bir Türkiye. Ancak mevcut koşullar, umutları şimdilik sınırlı tutuyor.”
|