Ebruda hiçbir iz tekrar etmez!

Tarih: 24 Kasım 2025 Pazartesi 16:15

Geleneksel Türk sanatlarının en nadide örneklerinden biri olan ebru, yüzyıllardır kitreyle yoğunlaştırılmış suyun üzerinde boyaların dansı ile şekilleniyor.  Bu mistik sanatın inceliklerini 15 yıldır büyük bir tutkuyla sürdüren Eğitimci Ferya Koçacınar, ebrunun hem teknik hem de ruhsal yönünü anlatarak sanatseverlere ilham veriyor. Koçacınar, ebrunun doğası gereği hiçbir çalışmanın birbirinin aynısı olamayacağını vurgulayarak, “Geleneksel ebru çalışması, kitre üzerine atılan boyaların suyun yüzeyinde dağılması veya yayılmasıyla oluşan kendine özgü bir sanattır. Her bireyin çalışması farklıdır, asla birebir kopyalanamaz. Boyanın su üzerindeki dağılımı, tıpkı sanatçının ruhu gibi özel ve biriciktir” sözleriyle ebrunun özgün yapısına dikkat çekti.

“15 YILDIR EBRU SANATIYLA İLGİLENİYORUM”

Bu sanatla 15 yıldır yoğun şekilde ilgilendiğini belirten Koçacınar, ebrunun sabır, dikkat ve derin bir odak gerektirdiğini ifade etti. Sanatın sadece estetik bir süreç olmadığını, aynı zamanda bir terapi niteliği taşıdığını da söyleyen Koçacınar, “Ebruya ilgi büyük. Daha önce hiç denememiş insanlar bir kez temas ettiğinde bu büyülü dünyaya hemen çekiliyor. Uygulamaya geçtikçe de ebrunun ne kadar huzur veren bir sanat olduğunu fark ediyorlar” dedi.

Ebru sanatında profesyonelleşmek isteyenlerin mutlaka eğitim alması gerektiğine işaret eden Koçacınar, “Elbette bu işin ustası olmak için doğru teknikleri öğrenmek şart. Eğitim alan bireyler kendi alanlarında çok başarılı çalışmalar ortaya koyuyor. Geleneksel yöntemlere sadık kalarak modern yorumlar ekleyen pek çok yeni sanatçı yetişiyor” diyerek disiplinli çalışmanın önemini vurguladı. Eğitimci Ferya Koçacınar’ın öncülük ettiği ebru atölyeleri, hem sanatseverlere yeni bir deneyim sunuyor hem de yüzyıllık bir geleneğin geleceğe taşınmasına katkı sağlıyor. Su, boya ve sabrın birleşimiyle ortaya çıkan ebru, Mersin’de de her geçen gün daha fazla kişiyi kendine çekerek sanatın evrensel dilini yaşatmayı sürdürüyor.