Mersin’de TÜED ve 2021 Tüm Emekliler Sendikası, emeklilerin artan yaşam maliyetlerini ve 2026 bütçesinde emeklilere ayrılan payın yetersizliğini bir tiyatro oyunu eşliğinde eleştirdi, ardından basın açıklaması yaptı. Emekliler adına konuşan 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt, emeklileri 6 Aralık’ta Ankara’daki ‘Emeklilerin Bütçe Hakkı Mitingi’ne davet etti.
MERVE KANKAN
Mersin’de Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) ve 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubeleri, emeklilerin yaşam koşullarını ele alan eleştirel bir tiyatro oyunu eşliğinde basın açıklaması yaptı. 2021 Tüm Emekliler Sendikası binası önünde yapılan eylemde, “Sefalet ücretine hayır, insanca yaşamak istiyoruz” ve “Yüzyılın ayıbı; geçinemiyoruz, beslenemiyoruz, barınamıyoruz” pankartları açan emekliler, 2026 bütçesinde emeklilere ayrılan payın yetersizliğine ve artan yaşam maliyetlerine tepki gösterdi. Basın açıklamasını emekliler adına 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt yaptı. Mersin’deki son emekliye ulaşana kadar durmayacaklarının altını çizen Kurt, “Yıllardır açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen milyonlarca emeklinin mutfağındaki yangını söndürmek için buradayız. Artık söz bitti. Ya köle olacağız ya insanca yaşayacağız.” sözleriyle sendikalı-sendikasız tüm emeklileri, 6 Aralık Cumartesi günü saat 11.00’de Ankara Tandoğan Anadolu Meydanı’nda yapılacak mitinge davet etti. Bütçelerin rakamların alt alta toplandığı basit metinler olmadığını kaydeden Kurt, “Bir iktidarın bütçeyi nasıl yaptığı onun aynasıdır; emekçiye, emekliye, öğrenciye, eğitime ne kadar; tefeciye, rantiyeye ne kadar pay ayırıyor diye bakılır. 2026 bütçe teklifinde 17 milyon emekliye ayrılan pay 1 trilyon 872 milyar lira iken faize ayrılan pay 2 trilyon 742 milyar TL. Başka söze gerek yok, her şey apaçık ortada” şeklinde konuştu.
“MERSİN ARTIK EMEKLİ KENTİ DEĞİL”
Emekliler arasında konut sahibi olma oranının her yıl azaldığına dikkat çeken Kurt, “Daha önce emekli ikramiyesiyle konut sahibi olunabilirken şimdi aylıklar kiraya bile yetmiyor. Kiralık konut ilanlarında “emekliye verilmez” notuyla karşılaşır olduk. AKP’nin, TOKİ eliyle 2022 yılında seçim öncesi açıkladığı konut ve arsa kampanyasında henüz arsasına kavuşup inşaata başlayabilen bir kişi bile yok. Şimdi de önümüzdeki seçimde sahte umut yaratmak üzere 500 bin sosyal konut projesi açıkladılar. Konut açığı ülkemizde en yüksek düzeydedir. Sorunun kaynağı olan iktidarın konut sorununu halkçı anlayışla çözme niyeti ve iradesinin olmadığı ortadadır. Mersin Büyükşehir Belediyesi ilçe belediyeleriyle eş güdüm içerisinde, gerçek anlamda en yoksulları gözeten uygulanabilir sosyal konut projesini ayrıntılandırarak topluma sunmalı; bu kanayan yaraya merhem olacak halkçı çözümleri hızla gerçekleştirmelidir. İlimiz Mersin geçmiş yıllarda emekli nüfusu için cazip yerlerden biriydi; geçim nispeten başka bölgelere göre daha kolaydı. Bu yüzden çok sayıda emekli kalıcı olarak Mersin’e yerleşmişti. Şimdiyse özellikle emekliler için Mersin’de yaşamak çok zorlayıcı duruma geldi. Aylıklar kiraya yetmiyor, olanak bulanlar tersine göç etmenin yollarını arıyor” ifadelerini kullandı.
“ÜLKE NÜFUSUNUN EN AZ YÜZDE 99’UNU OLUŞTURUYORUZ”
Emekçi ve emeklilerin en yüksek mertebe olduğunu ifade eden Kurt, “17 milyon 150 bin emeklinin, dul ve yetim olarak kimi Avrupa ülkelerinden daha büyük bir sayıya sahip olduklarını vurgulayan Kurt, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Daha önceki yıllarda nüfusa oranımız her 5 kişiden biriyse de; çocuklarımızla, torunlarımızla, gelinlerimizle, damatlarımızla birlikte ülke nüfusunun en az yüzde 99’unu oluşturuyoruz. Üretimden gelen gücümüz olmasa da tüketimden gelen gücümüzle, seçmen olarak ağırlığımızla, yurttaş olarak barışçı eylem ve etkinliklerimizle, ailemize ve çevremize verdiğimiz toplumsal destekle ülkemizin en deneyimli ve büyük gücü olduğumuzu biliyoruz. Biz, bu tuzakları boşa çıkarmaya kararlıyız. Emekli hareketinin temsilcileri ve yürütücüleri olarak biliyoruz ki; anayasanın ruhuna aykırı mahkeme kararlarıyla birliğimiz dağıtılmak ve parçalanmak isteniyor. Bizler bu oyunları bozacak, parçalanmayı önleyecek, emekli mücadelesini büyütmeye devam edecek bilgeliğe ve ustalığa sahibiz. Ülkemizde ulaşılmadık emekli kalmayana kadar hedefimize ısrarla yürümeye devam edeceğiz. Vazgeçmek yok, yarı yoldan dönmek yok.”
TİYATRO OYUNU: BİLGİ VE KÜLTÜR YARIŞMASI İLE ELEŞTİRİ
Etkinlikte, emeklilerin yaşam koşullarını eleştirel biçimde anlatan bir tiyatro oyunu da sahnelendi. “Karıncalar ve Kelebekler” adlı oyunda iki emekli grup sahneye çıktı ve bilgi yarışması konseptiyle sorulara yanıt verdi.
Bir soruda temel besin öğeleri sorulduğun da: Karıncalar grubu: “Makarna, ekmek, su”, Kelebekler grubu: “Çorba, pilav, çay” yanıtını verdi.
Sunucu, “Maalesef puan veremem. Asıl cevaplar et, balık, peynir, bal, tereyağı, yumurta, manda yoğurdu olmalıydı. Ama emekli maaşı bunlara yetmediği için makarnayı, çorbayı temel besin sanıyorlar.” diyerek durumu eleştirdi.
Tiyatroda ayrıca kaçak içki nedeniyle ölümler de işlendi.
“Ucuz olduğu için kaçak rakı alıp ölenler var. Peki yasal alkol neden pahalı? Yüksek alkol oranı mı, yüksek vergi mi?” sorusu oyunun en dikkat çeken eleştirilerinden biri oldu.
|