Bittik, tükendik




Tarih: 8 Aralık 2025 Pazartesi 16:49

RAZİYE ERDEN YILDIRIM

Ektiği biber, patlıcan, domates, salatalık, marul, maydanoz elinde kalan ve zor günler geçiren Mersinli çiftçiler bir araya geldi, milletvekillerine seslendi: Oy isterken değil şimdi yanımıza gelin bizi dinleyin; Meclis’te komisyon kurun, sesimiz olun.

Mersinli çiftçiler artan maliyetler, düşük alım fiyatları, pazar yeri bulunamaması, tarımsal girdi temininde yaşanan sıkıntılardan olumsuz etkiledi. Üretim kaybı yaşayan çiftçiler, konuyla ilgili Akdeniz İlçesine bağlı Kazanlı Mahallesi’nde bulanan bir serada basın açıklaması yaptı. Üretimden kopma noktasına geldiklerini ifade eden üreticiler, yaşadıkları sorunları anlatarak yetkililere çağrıda bulundu. Basın açıklamasına, Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz da katılarak çiftçilere destek verdi. Çiftçiler, özellikle tarımsal girdilerdeki yüksek fiyatlar ve ürünlerinin değer bulmaması nedeniyle zor günler geçirdiklerini dile getirdi. Siyasi partilere ve Mersin milletvekillerine seslenen çiftçiler, “Oy zamanı geliyorsunuz” diyerek tepkilerini dile getirdi. Mecliste temsil edilmek istediklerini vurgulayan üreticiler, hem bölge tarımının hem de çiftçinin geleceğini koruyacak çözüm önerilerinin hayata geçirilmesini talep etti.

BAŞKAN YILMAZ: ÇİFTÇİNİN SESİNE KULAK VERİLMELİ

Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, biber, patlıcan, domates, salatalık, marul, maydanoz gibi ürünlerin çiftçinin elinde kaldığını belirterek, ilgili bakanlıklara seslendi:

“Birçok ürünü şu anda çiftçinin elinde kalmış durumda. Çiftçiyi temsil eden yetkili kurumların bir araya gelerek bu sorunu masaya yatırması lazım, sesine kulak vermelidir” dedi.

“MİLLETVEKİLLERİ MECLİSTE KOMİSYON KURMALILAR”

Mersin milletvekillerine seslenen Yılmaz, bir an önce bu kentin sorunlarına parmak basmaları gerektiğini vurguladı. Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçinin sorununu çözme noktasında devre sokulmasını gerektiğini kaydeden Yılmaz, taleplerini şöyle sıraladı:

“Üretim bölgelerinde teknik ekip ve komisyon kurulmalı. Çiftçinin yaşadığı sorunları zapturap altına alıp, devletimiz tarafından başta Ticaret Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ile beraber buradan aldıkları bilgiler üzerinde yeni çalışmalar başlatmalılar. Tarım Kredi Kooperatiflerimizin zincir marketleri var. Bu zincir marketler ne için kuruldu? Evet, tam da bugün yaşadığımız sıkıntıları çözme noktasında bu marketler devreye girmeli. Bu kriz dönemlerinde, direkt devreye girmeli. Tek üreticiden ürünü alıp çok makul fiyatlarla tüketicilerimize ulaştırmalıdır. Tarım Kredi zincir marketleri amacına uygun çalışmıyor.  2024 yılı birinci ay itibariyle bu ülkede bir tarım planlaması var. Bu tarım planlaması ile alakalı bir karar alınır. Evet, bu planlamanın amacına uygun ve sahaya yansıtılması gerekiyor. Bizim mutlaka üretim planlamamızın olması gerekiyor. Üretim maliyetleri. Her geçen yıl üretim maliyetlerinin altında eziliyoruz. Üretim maliyetlerindeki artış, ürettiğimiz ürünlere maalesef yansımıyor. Bunu mutlaka bakanlıklarımızın bu feryadımızı, bu sesimizi duymasını istiyoruz. Son talebimiz. Mersin'de 13 milletvekilimiz var. Seçim dönemlerinde gelip bizden oy istiyorlar. Biz de oy veriyoruz. Tam da zamanı. Milletvekilleri bir an önce bu kentin sorunlarına parmak basmalılar. Gelip çiftçiyi dinlemeliler, mecliste bir komisyon kurup bu sıkıntıyı ortadan kaldırmalılar.”

MUHTAR BÜBER: BU FİYATLARLA ÜRETİCİNİN BORCUNU ÖDEMESİ MÜMKÜN DEĞİL

Kazanlı Cumhuriyet Mahalleli Muhtarı Gökhan Büber, geçen yıl afetten dolayı sert çekirdekli meyveye destek çıkıldığını ve örtü altındaki üretime destek çıkılmadığını savundu. Büber, şunları söyledi:

“Muhtar ve aynı zamanda üreticiyim. Yıllardır Kazanlı'da üreticilik yapmaktayız. Geçen sene yaşanan afette sert çekirdekli meyveye destek çıkıldı, örtü altına çıkılmayan destekle alakalı konuşmak istiyorum. Örtü altında çıkan zararlar, geçen sene çok daha fazlaydı, açıktaki arazilere oranla. Ama maalesef sert çekirdekli ürünlere, narenciyeye destek çıkıldı. Seradaki ürünlere, biberlere, domateslere, patlıcana çıkılmadı. Bununla alakalı birçok milletvekiline seralarımızı dolaştırmamıza ve bunu meclise taşımalarına rağmen herhangi bir destek yapılmadı. Bu seneye gelecek olursak, yaklaşık bir ay önce, geçen sene yapmış olduğumuz işçilerle, çavuşlarla alakalı fiyat protokolü, yani işçilerin aldığı yevmiyelerle alakalı yaptığımız protokol 31 Aralık 2025'e kadar geçerliydi. Ama maalesef arkadaşlar belki haklı gerekçelerle, ücretin kendilerine yetmediğini, dolayısıyla bir ara zam talep ettiklerini bize getirdiler. Onlara; elimizdeki protokolün 31 Aralık 2025'e kadar geçerli olduğunu söylememize rağmen, bir araya geldiğimizde fiyatta kesinlikle ısrarcı olduklarını söylediler. Mecburen kabul etmek zorunda kaldık. Neden? Bugün işçisiz işler yürüyemez. İşçiliğe keza öyle gübreye öyle ilaca öyle zam gelmesine rağmen biber fiyatlarının güncel fiyatları 20 lira civarında. O da dün, bugün biraz biberlere fiyat konuldu. Geçen sene biberler bu tarihlerde 40 TL'ydi, 45 TL'ydi, 50 TL'ydi. Bugün biberler ortalama 20 TL bandında. Bu fiyatlarla üreticinin bırakın para kazanmayı, borcunu ödemesi mümkün değil. Yani plastik örtü, naylon, yani ödenemez duruma geldi. İsteğimiz, bu fiyatların bir an önce iyileştirilmesi. Biberlere, patlıcanlara, domateslere bir an önce pazar bulunması. Bizim yetkililerden ricamız bu ürünlere bir an önce bir pazar bulunması, fiyatların iyileştirilmesi, mümkünse eğer mümkünse girdi maliyetlerinin azaltılmasını talep ve rica ediyoruz.” 

ÜRETİCİ: ŞAŞTIK NE YAPACAĞIZ?

Kazanlı üreticilerinden Süleyman Yunuk, iflasa doğru gittiklerini ifade ederek şunları aktardı:

“Benim canımı yakan bin bir emekle altından kalkamayacağımız masraflarla ürettiğimiz keşifli sebzelerimizi, sene sonunda bizi iflas ettirirken, tüketicinin de feryat etmesi hakikaten canımızı yakıyor. Bu aradaki fiyat farkı.  Burada eğer varsa bir birikimimiz onu tüketiyoruz. Diyorlar ki; ‘işte bu aradaki parayı kim yiyor?’ Üretici kazanmıyor, tüketici feryat ediyor. Bildiğim yüzlerce aracı yani tüccar dediğimiz iflas ediyor. Sen bunu iki liraya alırsın. Naylonu, sandığı, asfaltı, mazotu var. Mevcut olan bu fiyat kırk elli lirayı bulurdu. Yani suçu Hasan'a Mehmet'i arıyor da bir defa da iğneyi kendilerine batırsalar zorluğunun nerede olduğunu bilecekler. Nerede yanlış yaptıklarını bilecekler. ‘Ekme’ diyorlar. Ekmeyeceksin. Ekmezsen de tarlana el koyarım. Şaştık ne yapacağız? Bunlar hangi kafayı yaşıyorlar? Ben şaşırmışım.”

ÇETİNKAYA: KRİZ GEÇEN SENEDEN BAŞLADI

Tarımın bütün sektörlerinde büyük bir kriz olduğunu söyleyen Ziraat Mühendisi Uğur Çetinkaya, narenciyenin de müşteri bulamamasından yakındı. Çetinkaya, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye'de sadece örtü altında değil, tarımın bütün sektörlerinde büyük bir kriz var. Bugün narenciye, dalında 2 lira, 3 lira. Müşteri bulamayacak durumda. İhracatçı malı talep etmiyor. Üreticinin bir defa ilaçlama maliyeti 20 bin, 25 bin liralarda, işçilik bin 300- bin 500 lira arasında, bu maliyetlerle iş yapılamayacak bir noktaya doğru gidiliyor. Tabii ki biz örtü altında ağırlıkla çalışmaktayız. Örtü altının diğer sektörlere göre, şöyle bir dezavantajı var. Bir narenciye bahçesi veya açık sahada çekirdekli grubunda masraf belli bir düzeyde. Ama örtü altı... Sebzecilikle bugün bizim ortalama 300 bin lira civarında bir maliyet hesabı yapmaktayız. Bunun içerisinde fidesi, ilacı, gübresi, tohumu, işçiliği, mazotu... Bugün baktığımız zaman bu, sadece Türkiye'de değil, dünyada en yüksek üretim maliyetlerinden biri. Dönüm bazında 300 bin lira civarında bir maliyet var. Aslında ne yazık ki kriz geçen seneden başladı. Nisan-Mayıs ayında biber 4 lira, 5 liraya düşüp satılamayacak bir duruma geldi. Yani bugün piyasa 5 lira okunuyor ama biber 5 lirayla satılamayacak, dalında kalacak bir duruma geldi. Bu sene Mayıs ayında 5 lira olan biber, bir önceki sene Mayıs ayında 17 liraymış. Bugün baktığımız zaman gerçekten bu bölgenin özellikle örtü altı üretimi için söylüyorum. Açık arazideki sert çekirdekli ve narenciye gruplarına devletimizin bir desteği oldu. Devletimizin herhangi bir şekilde örtü altı üretimine desteğini göremedik. Bugün iki farklı konu konuşulmalı. Birincisi, bizim ürünümüzü gerçekten pazarlayabileceğimiz, özellikle ihracat grubuna bununla alakalı desteklerin verilmesi gerekiyor. İkincisi, çiftçinin ekstra olarak bu maliyetlerin altından kalkabilmesi ve devlet tarafından desteklenmesi gerekiyor. Bunu yukarılara iletilmesi gerekiyor. Yoksa gerçekten üretim yapılamayacak bir noktaya doğru gitmektedir.”

BİÇER: GEÇEN SENE BORÇLU KALDIM

Maliyetlerin çok yüksek olduğunu ifade eden üretici Ayhan Biçer, “Maliyetimiz çok yüksek. Dönüm maliyeti 300-400 milyon TL. Dönüm yılda toplanacak mal ortalama 13-15 ton arası. Ortalama 30 lira gittiği zaman 400 lira para yapar. Zaten bunun komisyonu, işçiliği, elimizde bir şey kalmıyor. Geçen sene borçlu kaldım.” dedi.

SAKAR: MİLLETVEKİLLERİ BİR ARAYA GELSİNLER, KOMİSYON OLUŞTURSUNLAR

Seracılıkta büyük bir alana sahip olduklarını aktaran Adanalıoğlu Limonlu Mahalle Muhtarı İsa Sakar ise, milletvekillerine seslendi:

“Bölgemiz, Türkiye ekonomisine güç veren bir bölge. Seracılık Antalya'dan sonra en büyük alana sahip olan bölge bizim bölgemiz. Yalnız ne yazık ki 2-3 yıldır burada üretici çok mağdur durumda. Bu mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz. Şimdi bir biberin girdi maliyeti var. Bu girdi maliyetinin üzerine satış yapmanız gerekir. Çünkü biz üreticiler özellikle bu masrafları yaparken bankalardan ekstra krediler de alıyoruz. Bu kredi maliyetlerinin yüzde 10'unu karşılayamıyoruz. Şimdi burada çok büyük sıkıntılar var ama şöyle bir durum da var. Biber fiyatının 10 lira, 15 lira. Televizyonu izlerken pazarda 70 lira, 80 lira etiketi görüyoruz. Ve bunlar çok güzel bir şekilde çekimini yapıyorlar. Yani kimin nasıl kazandığı, nasıl getirdiğini o bizim sorunumuz değil.

Onu araştırmak da bizim görevimiz değil. Bildiğiniz tek bir şey var, üretimi yaparız. Eğer ki biz maliyetinden daha düşük satarsak biz iflasa gideriz. Şimdi bizim iflasa gitmememiz için Türkiye Cumhuriyeti Millet Meclisi'nde bir komisyonun oluşması gerekiyor. Bu ürünün fiyatının araştırılması gerekiyor maliyetinin. Özellikle örtü altı çok masraflı bir bitki. Bunları bir araştırmaları gerekiyor. Bütün partili milletvekillerine sesleniyorum. Hepsinden destek istiyoruz, bir araya gelsinler, komisyon oluştursunlar. Bizden oy alırken, oy isterken hepsi buralara geliyor. Aynı şekilde gelsinler, bir komisyon oluşturup bu biber maliyetlerini çıkarsınlar. Biz de onlara elimizden gelen bütün yardımı yapalım. Çok kazanalım demiyoruz. Yani biz sadece evimizi geçindirecek şekilde kazanalım.”

ESNAF EMEKTAŞ: ÇİFTÇİ, HALKI KALKINDIRIR

Kazanlı Mahallesi’nde 42 yıldır esnaflık yapan dönerci ustası Ali Emektaş, çiftçilere destek konuşması yaptı.  Çiftçilerin yemek parasını bile ödeyemeyecek duruma geldiğini gözleri dolarak anlatan Emektaş, “Ben her sene nisan-mayıs ayı geldiği zaman yatırım yapacak yer arardım. Neye yatırım yapayım? Çiftçiler arıyordu; 10 tane döner, 1 tane kola. Param peşim. Bir çiftçi der mi ya? ‘Bana 170 lira ver, çocuğumun servis parasını vereyim.’ Ben bunları da gördüm, yaşadım. Abartmıyorum, bu kadar çiftçi var burada, yarısında alacağım var, ben ufak esnafım. Ondan sonra ben gidiyorum sağa sola, bana 100 lira, 200 lira ver et alacağım, ciğer alacağım. Esnafını doyuracak çiftçidir. Bunu kahvecisinden tut, ayakkabı boyacısına kadar.  Semaver koydum çiftçiler için, çay içsinler diye. Çiftçi, halkı kalkındırır.” diye konuştu.

 

 

 

 

 

 

 


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA