Enerji ve Doğal Taş Uzmanı, aynı zamanda Spiritüel Yaşam Koçu olan Sibel Yılmaz, yıllardır doğal taşların frekanslarıyla insanların hayatına denge ve şifa katıyor. Özgecan Aslan Meydanı’nda kurduğu standında ziyaretçileriyle birebir ilgilenen Yılmaz, doğal taşların doğru kullanımı, kişiye özel taş seçimi ve en çok yanlış bilinen taş temizliği konularında önemli bilgiler paylaştı.
Enerji ve Doğal Taş Uzmanı Sibel Yılmaz: Taşlar çocuklarımız gibi
MERVE KANKAN
Doğal taşların sadece estetik bir obje ya da aksesuar olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Sibel Yılmaz, taşların insan hayatının içinde vazgeçilmez bir yeri olduğunu ifade ediyor. Yılmaz’a göre taşsız bir hayat mümkün değil. Çünkü doğal taşlar, içerdikleri mineraller sayesinde tamamen doğal topraktan, yer altından çıkarak insan bedenine, çakralara, tene ve auraya doğrudan etki ediyor. Negatif enerjiyi temizleyen, topraklayan ve insanı dengeleyen asıl hatların doğal taşlar olduğunu belirten Yılmaz, bu yüzden taşları “bizim çocuklarımız gibi” sözleriyle tanımlıyor.
“TAŞSIZ BİR HAYAT MÜMKÜN DEĞİL”
Doğal taşların doğrudan toprağın içinden gelen saf enerjileriyle insanın enerji alanına temas ettiğini kişinin hem ruhsal hem bedensel dengesine katkı sağladığını ifade eden Yılmaz: “Taşlar bizim çocuklarımız gibi. Hayatın içinde var olup taşsız olmaz çünkü içindeki mineraller tamamen doğal topraktan, yer altından çıktığı için bedenimizde, çakralarımızda, tenimizde, tüm auramıza faydalı olan; negatif enerjiyi temizleyen, topraklayan, bizi koordine eden asıl hatlardır” dedi. Doğal taşların gelişigüzel seçilmemesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, taşların kendi içindeki sınıflandırmalarına ve çakra sistemine dikkat çekiyor: “Taşlar kendi aralarında kuvars grubu, akikler ve toprak elementi taşıyan taş grupları diye birçok özellikte bulunur. Bedenimizde çakra dediğimiz olay; 7 çakra, 7 hormon ve 7 salgı bezleri olduğu bölgelerdir. Örneğin tepe çakrası epifiz bezi, boğaz çakrası, kalp çakrası, sakral, kök çakra olarak gider. Bu bölgelerin içeriğinin, blokajlarının temizlenmesi ve dengede olabilmek için bunların has kendi taşları mevcuttur. Ve burada tüm ürünlerimizi doğru bir şekilde kişilere sunuyoruz. Frekans çalışmaları yapıyoruz. Taşlarla da daha sağlıklı bir hayat sürebilmeleri için dengeliyoruz.”
“TAŞ SEÇİMİ KİŞİYE GÖRE OLMALI”
Özellikle bazı fiziksel şikâyetlerde kullanılan taşlara da değinen Yılmaz, şu bilgileri paylaştı: “Özellikle baş ağrısı, stres, migren gibi durumlardaki taşlar biraz daha kuvars taşları, ametist gibi, pembe kuvars gibi; bunlara daha faydalı olur. Vücut içerisindeki dengeyi, topraklamayı sağlayacak olan taşlar ise jasper taşı, akik taşı, kaplan gözü taşı gibi taşlardır. Kendi aralarında nicelikleriyle insanlara şifa olmaları için aracıyız.” Taş seçiminde kişisel özelliklerin ve doğum tarihinin önemli olduğunu belirten Yılmaz, element dengesine dikkat çekiyor: “Taş seçimi yaparken doğum tarihindeki hava, su, ateş ve toprak elementine göre de ilerleriz. Kainattaki tüm denge elementler üzerinedir. Hayat akışı içinde olmayı kabul etmek, Yaradan’ın ve tüm kâinatın bir düzenini kabul etmek; ‘akıştayım, dengedeyim ve şifalanıyorum’ sözleri insanı sağlıklı kılan ana sözlerdir. Çünkü insan bedeni zihin, beden ve ruhtan oluşur. Ruhsal duygularımız, düşüncelerimiz imanla ve inançla; din ve Rab’la alakası yok, yeter ki bir inançla, imanla yürümektir.” Zihnin işleyişine de değinen Yılmaz, bilinçaltının önemini şu sözlerle anlattı: “Zihnimiz ise aslında boştur. Literatürün, kâinatın bize öğretileriyle dolar ve bilinçaltına yerleşir. Kurguyla bunu donatırsanız o zaman olumsuz enerjiler burayı sarar. Olumlamayla pozitif bakarsanız, kainatın düzeninden mutlu olma tercihinizse de bilinçaltınız sizi şifalandırarak büyütür. Ruhumuz ise biliyorsunuz; Yaradan’ın bize bir damla sudan dünyaya getirirken vermiş olduğu nefesi ve bizim doğumla ölüm arasındaki tekamülümüzü sağlayan ruhsal gelişimimiz.”
“KULAKTAN DOLMA BİLGİLER TAŞLARA ZARAR VERİYOR”
Taş temizliği konusunda sektörde ciddi yanlışlar olduğunu söyleyen Sibel Yılmaz, özellikle kulaktan dolma bilgilerin taşlara zarar verdiğini belirtti: “Taş temizliği konusunda şu anda sektör içerisinde çok yanlış anlaşılmalar var. Tuzlu suda, sirkeli suda bekletme gibi uygulamalar tamamen asit ve bazdır, hiç alakası yok. Taş dediğiniz doğal, yer altından çıktığı için sade suyla yıkanması; elinizde bilekliğinizin üstünden su geçmesi veya kolye ucuysa onunla duş almanız yeterli. Haftada bir veya 15 günde bir de tatlı toprağın üzerine bırakmanız, yeterli temizlenmesi için. Topraklama olayı; aynı evin bakır bir telinin dışarıya toprağa atılması gibi, elektrik çarpmaması için nötrleşmesiyle aynı konudur.” Özgecan Aslan Meydanı’ndaki standında doğal taşları doğru tanımak, bilinçli kullanmak ve enerji dengesini sağlamak isteyen herkese rehberlik etmeye devam ediyor.
|
Yorumlar (0)
