Akkuyu devreye alınmamalı, vazgeçin!

Tarih: 23 Aralık 2025 Salı 17:17

Sol Parti Ekoloji Çalışma Grubu tarafından yapılan açıklamada, Dedusenko’nun 2026’yı “devreye alma yılı” olarak ilan etmesinin, Türkiye’de uzun süredir uygulanan ve kamu yararını gözetmeyen enerji politikalarının daha tehlikeli bir aşamaya taşınmak istendiğinin göstergesi olduğu ifade edildi. Açıklamada, Akkuyu NGS’nin hayata geçirilmemesi gerektiği bir kez daha vurgulandı.

“NÜKLEER ENERJİ UCUZ VE GÜVENLİ BİR ÇÖZÜM DEĞİL”

Açıklamada, nükleer enerjinin 1950’li yıllardan bu yana “neredeyse bedava elektrik” vaadiyle savunulduğu hatırlatılarak, bugün gelinen noktada bu iddiaların geçerliliğini yitirdiği belirtildi. Nükleer santrallerin pahalı, eski ve bağımlılık yaratan bir teknoloji olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Nükleer enerji ucuz değildir, güvenli değildir ve toplumsal bir fayda üretmez” denildi. Akkuyu NGS’nin bu durumun somut bir örneği olduğu vurgulanan açıklamada, santralin yüksek elektrik maliyetleri, dışa bağımlılık, yabancı bir şirkete verilen uzun vadeli alım garantileri, nükleer kaza riski ve çözülemeyen atık sorunlarıyla anıldığı ifade edildi. Üretilecek elektriğin yüzde 50’sinin 15 yıl boyunca 12,35 dolar-cent/kWh fiyatla devlet tarafından satın alınacağı hatırlatılarak, bu rakamın mevcut piyasa fiyatlarının yaklaşık iki katı olduğuna dikkat çekildi. Sol Parti Ekoloji Çalışma Grubu, Akkuyu NGS’nin kamu yararı taşımadığını savunarak, projenin Türkiye’yi daha pahalı elektriğe ve daha derin bir dışa bağımlılığa sürüklediğini belirtti. Açıklamada, üretimin halkın ihtiyaçlarına göre değil, şirket kârını güvence altına alan sözleşmelere göre planlandığı ifade edildi. Santralin mülkiyetinin ve kontrolünün Rusya devlet şirketi Rosatom’da olduğu hatırlatılarak, teknoloji transferinin gerçekleşmediği, Türkiye’den gönderilen personelin yalnızca işletme süreçleri konusunda eğitildiği belirtildi. Bu nedenle Akkuyu’nun enerji bağımsızlığı değil, enerji egemenliğinin devri anlamına geldiği vurgulandı.

“BİR KAZA DOĞU AKDENİZ İÇİN YIKIM OLUR”

Nükleer santrallerin güvenli olduğu iddiasının geçmişte yaşanan büyük kazalarla defalarca geçersiz kaldığına işaret edilen açıklamada, bilimsel çalışmalara göre ciddi bir nükleer kazanın gerçekleşme ihtimalinin yüzde 1 civarında olduğu ifade edildi. Bu oranın diğer enerji üretim yöntemleriyle kıyaslandığında son derece yüksek olduğu belirtildi. Akkuyu özelinde risklerin daha da arttığına dikkat çekilen açıklamada, Mersin’in coğrafi yapısı, sınırlı tahliye yolları ve yoğun nüfus nedeniyle olası bir kazanın yalnızca bölgeyi değil, tüm Doğu Akdeniz havzasını etkileyecek büyük bir felakete dönüşebileceği vurgulandı. Açıklamada ayrıca nükleer atık sorununa da dikkat çekildi. Kullanılmış nükleer yakıtın binlerce yıl radyasyon yayma potansiyeline sahip olduğu, dünyada bu atıklar için kalıcı ve güvenli bir depolama çözümünün bulunmadığı ifade edildi. Santrallerin ekonomik ömürlerini tamamladıktan sonra sökülmelerinin de ciddi çevresel ve teknik sorunlar yarattığı belirtildi. Uranyum kaynaklarının sınırlı olduğuna değinilen açıklamada, üretimin 2016’da zirveye ulaştığı ve bugün kullanılan uranyumun önemli bir bölümünün ikincil kaynaklardan sağlandığı hatırlatıldı. Bu durumun nükleer enerjinin sürdürülebilir olmadığını gösterdiği ifade edildi. Sol Parti Ekoloji Çalışma Grubu açıklamasını, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin devreye alınmaması, Sinop ve İğneada’da planlanan nükleer projelerin iptal edilmesi çağrısıyla tamamladı.

GAZ YALITIMLI ŞALT TESİSİ İŞLETMEYE HAZIR!

Öte yandan Akkuyu NGS sahasında, elektrik enerjisinin şebekeye verilmesi için kilit öneme sahip 400 kV Gaz Yalıtımlı Şalt Tesisine başarıyla gerilim verildi. Bu gelişme, santralin 1’inci güç ünitesi tarafından üretilecek elektrik enerjisinin Türkiye ulusal elektrik şebekesine alınması ve dağıtılmasına yönelik altyapının hazır olduğunu gösteriyor. Konuyla ilgili konuşan Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Sergei Butckikh: “Gaz Yalıtımlı Şalt Tesisine gerilim sağlanması, Akkuyu NGS’nin elektrik gücü dağıtım altyapısının oluşumunda önemli bir aşamadır. Bu çalışma, proje gerekliliklerine uygun ve sistematik bir şekilde ilerlemektedir. Ekipman tedarikçisini değiştirmek zorunda kalmamıza rağmen, tesisin enerji vermeye hazır olması kısa sürede sağlanmıştır. Tüm tesislerde iş kalitesini güvence altına alarak, gelecekteki NGS’nin işletme güvenilirliğini sağlamaya devam ediyoruz” dedi.  (Haber Merkezi)