Öğretmene şiddet protestosu! Eğitimciler güvenli okul istiyor

Tarih: 24 Aralık 2025 Çarşamba 17:31

NECDET TAŞ

Mersin’in Anamur ilçesine bağlı Çarıklar Mahallesi’nde bulunan Rüştü Kazım Yücelen Ortaokulu’nda Okul Müdürü Ender Kara’nın 12 yaşındaki öğrenci tarafından vurulması, eğitim sendikaları tarafından protesto edildi. Çavuşpınarı Meydanı’nda toplanan Eğitim Sen, Eğitim İş, Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitimin Gücü Sen ve Bozyazı Eğitim Sen Temsilciliği üyeleri üyeleri, benzer olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulundu. Eğitim sendikaları adına yapılan ortak açıklamada; olayın münferit olmadığı, uzun süredir dile getirilen güvenlik zafiyetlerinin dikkate alınmamasının bu tür vakalara zemin hazırladığı ifade edildi. Açıklamada, okulda yaşanan güvenlik sorunlarının bir yılı aşkın süredir bilindiği ve veliler tarafından defalarca yetkililere iletilmesine rağmen gerekli adımların atılmadığı iddia edildi.

“EĞİTİMCİLER SAHİPSİZ DEĞİLDİR!”

Sendikaların ortak basın açıklamasını Öğretmen Fatma Pınar okudu. Bu elim olayın eğitim camiasını üzüntüye boğduğunun altını çizen Pınar, “Yaşanan bu menfur saldırıyı eğitim camiası olarak şiddetle kınıyor, Sayın Müdürümüze acil şifalar diliyoruz. Bu elim olay, eğitim kurumlarımızda gelinen noktayı ve gençlerimizin içinde bulunduğu ruh halini sorgulamamızı zorunlu kılmaktadır. Bu saldırıyı gerçekleştiren, öğrenciyi azmettirenlerin ve olayda ihmali bulunanların da yargı önünde hesap vermesini, en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Okullarda güvenlik tedbirleri acilen arttırılmalıdır. Bunun yanı sıra, gençlerimizin bu noktaya nasıl sürüklendiği çok yönlü olarak ele alınmalıdır. Eğitim sistemi, aile yapısı, sosyal çevre ve değerler eğitimi bütüncül bir bakış açısıyla yeniden değerlendirilmelidir. Eğitimciler sahipsiz değildir. Öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz, fedakarca görev yaparken can güvenliği endişesi taşımamalıdır. Bu sorumluluk başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm ilgili kurum ve kuruluşlara aittir. Öğretmenler; itibarsızlaştırıcı söylemlerle hedef gösterilmiş, mesleği değersizleştirilen politikalarla yalnızlaştırılmış, CİMER gibi mekanizmalarla öğrenci ve velilere karşı savunmasız bırakılmıştır. Eğitimdeki her sorun öğretmene yıkılırken Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yalnızca seyirci kalmıştır” dedi.

“GÜVENLİ, SAĞLIKLI OKULLARDA GÖREV YAPMAK İSTİYORUZ”

MEB’e seslenen Pınar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Buradan soruyoruz; daha kaç meslektaşımız ya şiddete uğrayacak ya da hayatını kaybedecek? Eğitim çalışanları can güvenliği olmadan nasıl görev yapacak? Öğretmeni değersizleştiren, yalnızlaştıran, itibarsızlaştıran bu politikalardan ne zaman vazgeçilecek? Eğitimcilere, yaptıkları işin onur, önem ve ağırlığına uygun hayat ve çalışma şartları ne zaman sağlanacak? Buradan açıkça ilan ediyoruz: Öğretmenleri hedef gösteren söylemlerin karşısında duracağız. Okullarda şiddeti körükleyen anlayışla mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitim çalışanlarını hedef alan bütün saldırılar sona erinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz, bilginin gücünün cehalet cürmüyle sindirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Eğitim Sendikaları olarak MEB‘i ve siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Okullarda yaşanan şiddetin gerçek sebepleri ortaya konmalı, sorunlar halı altına süpürülmemeli. Eğitim kurumlarında kapsamlı güvenlik önlemleri acilen alınmalı, tüm eğitimcilerin can güvenliği sağlanmalıdır. Şiddetle mücadeleye yönelik kapsamlı bir eylem planı hazırlanmalı, bu süreçte eğitim sendikalarının ve öğretmenlerin görüşü alınmalıdır. Yeter Artık! Can korkusuyla çalışmak istemiyoruz. Güvenli, sağlıklı okullarda görev yapmak istiyoruz. Yeter Artık! Toplumsal saygınlığımızı ve itibarımızı geri istiyoruz. Eğitim çalışanlarına uygulanan şiddeti ve öğretmenlerimizin canına kast edilmesini şiddetle kınıyoruz. Her türlü şiddet olayında bütün eğitim çalışanlarının kenetlenerek yekvücut şekilde dimdik ayakta olduğunu yerelde ve genelde tüm Türkiye kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz.”