Temel ile Cemal, çok sert bir kavgaya tutuşmuş.
Temel, “ben senin...” diyerek küfretmeye başlamış.
Cemal gayet sakince, “ziyanı yok” deyip yanıt vermiş:
- O öleli 7 yıl oldu daaa!
Temel saydırmaya devam etmiş:
- Ben senin...
Cemal yine sakince cevap yetiştirmiş:
- O da öleli altı yıl oldu, küfürlerin gitmez.
Temel daha bir sinirlenip “ulaa” deyip, lafı bağlamış:
- Dua okuyunca gidiyor da küfredince niye gitmesin?
*
“Acaba?” diyor, kendime soruyorum bazen:
- Dua okuyunca gidiyor da küfredince niye gitmesin?
Sizi bilemem ama bu ve buna benzer akla zarar sorulara pek bir merakım vardır benim.
Misal, merak 1:
- Neden tüm Yeşilçam filmlerinde tam sevişme sahnesi başlayacakken, duvardaki tabloya zum girilir? Kameraman hatası mıdır yoksa yönetmen cinliği mi?
Misal, merak 2:
Aklımda yanlış kalmadıysa, “Sandıkta oyunuzu pırasa gibi doğramayın” demişti 3 Kasım 2002 Seçimleri öncesinde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel.
Neden, “hıyar değil de pırasa” demiştir Baba?
Misal, merak 3:
Neden, Sezar’ın “Sen de mi Brutus” lafından söz edilir de Brutus’un ettiği laf söylenmez?
Tartışacaksak ve macun tüpten çıkmışken şunu da bilelim: Kendini Tanrı-İmparator olarak görmeye başlayan Sezar’ı bıçaklayan Brutus, “Üzgünüm Baba ama Cumhuriyet için!” demiştir o sırada.
Bitirirken…
Mektubunda meraklanıp sormuşsun: Nasılsın, iyi misin?
Nasıl olacağım Tülay?
Aylar oldu, yıllar oldu yüzünü görmedim. Gülen aya sordum seni, küstü yüzünü sakladı.
Anlayacağın iki gözümün çiçeği, Cemal Süreya’dan beter haldeyim, Süreya benden hâllice:
“İnsanın başına ne gelirse meraktan gelir demiş eskiler.
Baktım olmuyor, ben seni merak edeyim, sen de geliver.”