“Ramazan bayramlarında kıyafetlerden kale yapardık”




Tarih: 15 Nisan 2021 Perşembe 15:37


Mersin Çarşı’da 2 senedir erkek, genç, spor giyim üzerine işletmesi olan Sadettin Pulun, eski Ramazan Bayramlarının esnaf için de ticari bayram anlamına geldiğini söyleyerek, “Önceden Ramazan bayramlarında dükkanın önünde kıyafetlerle kale yapardık. Satışı oluyordu, ona sürekli takviye yapardık. Ramazanın etkisi oydu. Eskiden Ramazan Bayramı seneni bile kurtarırdı” dedi.

Haber- Harun Bor

Mersin Çarşı’da 2 senedir erkek, genç, spor giyim üzerine işletmesi olan Sadettin Pulun, geçinememekten şikayetçi. Kendi işletmesini sıfır borçla açmasına rağmen geçen 2 senede 120 bin TL’ye yakın borcu olduğunu söyleyen Pulun, bu süreç zarfında ne mal alımı yaptığını ne de herhangi bir yatırım yapabildiğini belirtti. Pulun, “Bir yatırım yapamama rağmen borçluyum. Malım da artmadı. Sadece günlük masraflarımız, elektriğimiz, vergimiz, elemanlarımız bizi geri götürdü. Giderlerimiz gelirle karşılanmadı. Burayı borçsuz harçsız açtık maalesef şu anda borçluyum. Bu dükkan açıldığı zaman 4 personel vardı şu anda kimse yok. Günde 400 TL masrafımız var en az. Bugün günün yarısı oldu daha siftah yok” dedi.

 

“ELBİSE TAMİR ETMEKTEN BURALARA GELDİM”

Sattığı ürünleri İstanbul Merter’den aldıklarını dile getiren Pulun, ürünleri oradan da getirmenin bir maliyet olduğuna dikkat çekti. Pulun, “Borçlanarak ayakta kalabiliyoruz. Malı eriterek devam ediyoruz. Sadece gün karşılanıyor, ürün eksiliyor. 3 gün önce 370 TL satış yaptık günlük masrafım 400 TL. Burada bir sermaye var. En yüksek iş yaptığım günde bile aldığım ürünlerin anaparasını kaybettim. Hırsızın 5 tane malımı çalması artı 30 TL de cebimden düştü gibi oldu. Pandemi öncesinde de ekonomik kaygılar, sıkıntılar vardı. O zaman da elemanlarımız vardı, onların giderleri vardı. Burayı ayakta olmak için al beni oluşturmak lazım. Kriterleri oturtmak lazım” şeklinde konuştu. Pulun, bu işe yıllarını verdiğini, ceket silmekten, elbise tamir etmekten buralara geldiğine de değinerek, “Bu işi Türkiye’de bin kişi biliyorsa ben o bin kişinin içindeki adamım. 22 sene İstanbul’da imalat yaptım. Aldığım ürünü aldanarak almıyorum, aldığım ürünü aldatarak satmıyorum. Ne aldığımı, alacağımı biliyorum. Merter yokken Mercan vardı. Biz oradan yetişmeyiz. Benim çocuklarım burada diye ben buraya döndüm. Benim o günkü imalat yaptığım performansı yeniden bugün yeniden kurabilmek 3 milyon dolar. Onları kaybederek geldim ben buraya. Orada da ben suçlu değilim. Kusur sadece mal satıp çek aldığım için. Pantolonu size 4 liraya sattım 8,5 liraya mal etmiş oldum. O zaman sistemin dışına atıldım” ifadelerine yer verdi.

 

“GELECEK GÖRMÜYORUM”

Pulun, 50 yaşından sonra kebapçı olduğunu, orada sağladığı kazançlar sayesinde bulunduğu işletmesini açabildiğini de dile getirerek, “Mal sahibi, mülk sahibi olmak istemiyorum. Kendime ait yatağım yok. Mobilyalı evde oturuyorum şerefli olacağım diye. Ben şerefli ölümü yaşamak istiyorum. Lokantacılık yapıp bulaşık yıkayarak bunu kurdum. 50 yaşından sonra kebapçı oldum. Onun kazandırdıkları ile burayı açtım. 4 ay sonra kira sözleşmem bitiyor. O zaman da bunları depoya kaldırıp kenara çekileceğim herhalde. Tekrar kira verme durumum olmadığı için çekileceğim. Kira verme durumum olsa dahi şartları zorlamanın alemi yok. Gelecek görmüyorum. Kirası 45 bin lira. Şu anda 20 bin TL’ye otursam bile zarar ediyorum. Hatta bedava otursam bile zarar ediyorum. Kira verdiğim için şu anda buradayım. Kambur zaten kamburdu, bir de zamburu koyduğun zaman yük ağır olur” dedi.

 

“BAYRAMA 10 GÜN KALA TİCARİ BAYRAM DA OLURDU”

Eski Ramazan bayramdaki satışlarla şimdiki Ramazan bayram satışlarını karşılaştıran Pulun, geçmişte sadece bayramda yapılan satışla bile bir senenin giderlerinin karşılanabildiğini belirtti. Pulun, “Yılların perakendeden gelme adamım. Eskiden Ramazanın birinci haftası herkes çekilirdi. Ramazan öncesi mesela 5 pantolon, 3 gömlek gibi satış varsa Ramazan’ın ilk haftası 1 pantolon 1 gömlek satılıyordu. Hayat durma noktasına gelmiyordu. Bir haftadan sonra normalleşiyordu. Yeniden satışımız artıyordu. Bayrama 10 gün kala ticari bayram da oluyordu. Önceden Ramazan Bayramında dükkanın önünde kıyafetlerle kale yapardık. Satışı oluyordu, ona sürekli takviye yapardık. Bayram akşamı ben meyve kasası dolu parayı evime götürdüğümü bilirim. Ramazanın etkisi oydu. Eskiden Ramazan Bayramı seneni bile kurtarırdı” şeklinde konuştu.

 

“ESNAF ŞU ANDA GÜNÜNÜ KURTARMA DERDİNDE”

Sadettin Pulun gibi tekstil üzerine işletme sahibi olan Serhat Ak da pandeminin esnafı sıkıntıya soktuğuna değindi. Ak, “Esnaf olarak sıkıntılarımız aynı. Bayan iç giyim üzerine satış yapıyorum. Ama bu dönemde işlerimiz düştü. Bir sırt bekliyor esnaf. 30 gün açıktık şimdi yasaklardan dolayı 20 güne düştük. Bir de şimdi gün kısıtlamaları da var. 5 günden 2 saat de düştü. O da bir günümüzü yemiş oldu. İnce hesaplar ama var olan hesaplar. 4 gün açıyor olmuş oluyoruz. Ama benim giderlerim aynı. Gelirim düştü. Normal günden daha az iş yaparak küçülüyorsun. Sürekli borçlanıyorsun ve hep malından yiyorsun. Az müşteri giriyor o müşteriye de kaçırma şansın yok. Bu yüzden seçeneğini çok tutmaya çalışıyorsun. Ama paran olmadığı için yenisini çekle veya kartla alıyoruz. Esnaf şu anda gününü kurtarma derdinde. Giyim sektörü elzem ihtiyaçlar sırasında ikinci, üçüncü sırada gelir.İnsanlar karnını doyurma derdinde. İnsanların da alım gücü düştüğü için bizim de gelirlerimiz düştü. Dükkanımız açık ama topal şekilde götürüyoruz” ifadelerine yer verdi.


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA