Mersin Barosu’ndan meslektaşlarına destek




Tarih: 20 Nisan 2022 Çarşamba 17:27


Mersin Barosu, 18 Şubat’ta Mersin Adliyesi’nde basın açıklaması yapmak isteyen avukatların kolluk kuvvetleri tarafından şiddetli saldırıya uğradığını, basın açıklamalarına izin verilmediğini, haklarında soruşturma açıldığını hatırlatarak, meslektaşlarının yalnız olmadığını belirten bir basın açıklaması düzenledi.

Haber- Sevcan Akgül

Mersin Barosu, Mersin Adliyesi’nde basın açıklaması yapmak isteyen engellenen ve şiddetli saldırıya maruz kalan avukatlar için açıklama yaptı. Mersin Adliyesi’nde bir araya gelen avukatlar kamuoyuna seslenerek yargının kurucu unsurlarından olan savunma makamına ve avukatlık mesleğine yönelik son dönemlerde tehdit ve saldırılara karşı seslerini duyurmak, mücadele kararlılıklılarını göstererek, meslektaşlarının yalnız olmadıklarını belirtti. Açıklama konuşmasını yapan Mersin Baro Başkanı Av. Gazi Özdemir, şiddetin ve baskının gün geçtikçe arttığını, temel hak ve hürriyetlerin yok sayılmaya çalışıldığını ve yargı toplumun tüm muhalif kesimleri ve hak savunucularının üzerinde bir baskı ve sindirme aracına dönüştürülmeye çalışıldığını dile getirdi.

 

ÖZDEMİR: “9 MESLEKTAŞIMIZ YARALANDIĞI İÇİN DARP RAPORU ALMAK ZORUNDA KALMIŞTIR”

18 Şubat tarihinde saat 12.30 da, Mersin Adliyesi bahçesinde engellenen basın açıklamasını hatırlatan Özdemir, yapılan saldırının meslektaşlarının hem meslek onuruna hem de insanlık onuruna yaraşmadığını belirterek, “ Meslektaşlarımız olay günü, düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında basın açıklaması yapmak ve avukatlık mesleğinin de bir gereği olarak barışçıl talep ve çağrılarını dile getirmek amacıyla bir araya gelmiş ancak henüz açıklamaya dahi başlayamadan kolluğun biber gazlı ve plastik mermili saldırısına maruz kalmışlardır. Yapılan saldırı neticesinde 9 meslektaşımız yaralandığı için darp raporu almak zorunda kalmıştır” ifadelerini kullandı.

 

“22 MESLEKTAŞIMIZ HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTIR”

Yapılan saldırıyı hatırlatan Özdemir, “Bilindiği üzere meslektaşlarımızın bu barışçıl çağrıları, uzun süredir tutuklu olarak yargılanan ve demans hastalığı sebebiyle tahliye talebinde bulunan İstanbul Barosuna kayıtlı Av. Aysel Tuğluk hakkında ATK tarafından 15 Şubat 2022 tarihinde düzenlenen rapora ilişkin açıklama yapmak ve dikkat çekmek isteyen ÖHD Mersin Şubesi, 18 Şubat tarihinde basın açıklaması yapmak için çağrıda bulunmuş; yapılan çağrı neticesinde de birçok meslektaşımız adliye bahçesinde toplanmış ancak açıklamaya dahi başlayamadan şiddetli bir saldırıya uğramışlardır. Baromuz tarafından 22 Şubat tarihinde Mersin Adliyesi bahçesinde yeniden basın açıklaması yapılarak, meslektaşlarımıza yönelik gerçekleştirilen saldırı kınanmış ve Mersin Barosu olarak meslektaşlarımızın yanında olduğumuz ifade edilmiştir. Ancak Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, meslektaşlarımıza yapılan saldırının üzerinden henüz sayılı günler geçmiş olmasına rağmen kabul edemeyeceğimiz bir hukuksuzluğa imza atarak, 22 meslektaşımız hakkında, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna Muhalefet, Görevli Memura Mukavemet ve Kamu Kurumu veya Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşlarının Faaliyetlerinin Engellenmesi iddialarıyla soruşturma başlatmıştır” diye ekledi.

 

 

“KİMSENİN ÖZGÜRLÜĞÜ GARANTİ ALTINDA DEĞİLDİR”

Bağımsız savunmanın temsilcileri avukatlar olduğunu, hukuk, ahlak ve meslek onuru üzerine and içtiklerini ve cübbelerini giydiklerine dikkat çeken Özdemir, “Unutulmamalıdır ki avukatlar için; hak ihlallerine karşı mücadele etmek, hukukun üstünlüğünü savunmak ve hukukun üstünlüğünü ülkenin her yerinde geçerli hale getirmek, Avukatlık Kanununa göre bir haktan öte sorumluluk ve görevdir. Bizler hukuksuz soruşturmalar ve kovuşturmalara maruz kalsak dahi, meslek yeminimize bağlı kalarak, yapılan her hukuksuzluğa, mesleğimizin onuruna yakışacak şekilde karşı durmakla yükümlüyüz. Hak savunucusu avukatlar, insan haklarının, özgürlüklerin ve hukuk devletinin güvencesidir. Bilinmelidir ki savunma makamını temsil eden avukatların özgür ve etkili olmadığı bir toplumda hiç kimsenin özgürlüğü garanti altında değildir” şeklinde konuştu.

 

“GERİ ADIM ATMAYACAĞIMIZI KAMUOYU İLE PAYLAŞIYORUZ”

En temel hakkı olan meslektaşlarının hak ve özgürlüklerinin olduğunu ifade eden Özdemir, “Meslektaşlarımızın en temel anayasal haklarından birini kullanmak üzere bir araya gelmelerine dahi tahammülsüz davranılarak kendilerine saldırılmasını, bu saldırının utancı henüz devam ederken bir de meslektaşlarımız hakkında soruşturma başlatılmış olmasını kabul etmiyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Bu hukuksuzluğun bugün itibari ile derhal sonlandırılmasını istiyor ve Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerden hiçbir şekilde geri adım atmayacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz” diye belirtti.

 

SAĞKAN: “O SEBEPLE BURASI EN ÇOK DA BİZİM İŞYERİMİZDİR”

Mersin Adliye binasını gösteren Erinç Sağkan, arkalarındaki adliye binanın sadece hakim ve savcılara ait olmadığını ifade ederek “Yurttaşlarımız bu binanın içerisinde hak ve hukuk arayışı içerisindeler. Şiddete uğrayan kadın, istismara uğrayan çocuk, alacağını tahsil edemeyen emekçi, işçi hepsi buradalar ve yanlarında avukatları var. Emin olun o avukatları, bu sistemin içerisinden çekip alırsanız bu binalar adalet yerine adaletsizlik üretir, bu binalar adaleti sağlaması gerekirken adaletsizliği bizzat yaratan içi boş taş binalara döner. Haliyle bu arkamızda gördüğünüz bu binanın içerisinde çalışanlar, emekçiler, hakimler, savcılar için bu binalar işyeriyse, bu binalar en çok da avukatların işyeridir” şeklinde konuştu.

Sistemin içerisinde avukatların öneminden bahseden Sağkan, karar mekanizmasında yer alan hakimler, iddia makamında yer alan savcılar, hakim ya da savcı olamayacağını ifade ederek düz birer memurdan ibaret kaldıklarını söyledi. Sağkan, “Dolayısıyla, adaletin tesisini sağlayan savunma makamıdır. Yurttaşın yanında yer alan, yurttaşın temel hak ve özgürlüklerini koruyan savunma makamıdır. Yurttaşın derdini dert edinen, onun omzuna dokunan avukatlardır. O sebeple burası en çok da bizim işyerimizdir” dedi.

 

“HAK VE HUKUK İÇİN MÜCADELE ETMEYE SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ”

Avukatların da, barolar da Türkiye’deki hukuk sistemini ilgilendirdiğini belirten Sağkan, Anayasal temel hak ve özgürlüklerini ilgilendiren her türlü konuda kendi işyerlerinin önünde basını bilgilendirmenin hakları olduğunu ifade ederek “Kamuoyunu bilgilendirmek üzere açıklama yapmak en temel haklarıdır. Anayasal haklarıdır. Ama daha da önemlisi, hak olmanın dışında bu durum, avukatların ve baroların yasandan kaynaklanan görevi ve sorumluluğudur. Bu sebeple, Mersin Barosu avukatlarının gerek 24 Şubat Tehlikedeki Avukatlar Günü’nde, gerekse 18 Şubat’ta yaptığı açıklamalar, hem ifade özgürlüğü kapsamında avukatların hakkıdır, hem de yasadan kaynaklanan görevleridir. 24 Şubat Tehlikedeki Avukatlar Günü’nde açıklama yapmak isteyen avukatlara müdahalede bulunulması, hem de son derece sert bir müdahalede bulunulması, gerçekten Türkiye’deki avukatların tehlikede olduğunun herhalde tek başına göstergesidir. Ancak şunu da ifade etmek isterim ki, Türkiye’deki avukatlar tehlikedeyse, aslında tehlikede olan yurttaşlardır. Yurttaşların başta adil yargılanma hakkı olmak üzere, temel hak ve özgürlükleridir tehlikede olan. Üzülerek ifade etmek isterim ki, her iki açıklamada da kolluğun son derece sert müdahalesi, açıkça yurttaşı savunma hakkından mahrum bırakan müdahalelerdir. Bu anlamda değerlendirdiğimizde, adliye önünde açıklama yapan avukatlara yönelik müdahalenin Barolar Birliği ve barolarımız tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Biz hak ve özgürlükler için mücadele eden tüm meslektaşlarımızın ne bir adım önünde, ne de bir adım arkasında değiliz. Tam da yanı başlarındayız. Onlarla birlikte mücadele etmeye onlarla birlikte hak ve hukuk için mücadele etmeye sonuna kadar devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

ALCAN: “ÖNCELİKLE KOLLUK GÜÇLERİNE SORUŞTURMA AÇILMASI GEREKİYOR”

ÖHD Eş Genel Başkanı Av. İlknur Alcan da “Birlik Başkanımızın ve Baro Başkanlarımızın, şiddet gören avukatlarımıza sahip çıkmasını çok önemsiyoruz” şeklinde ifade ederek adliyelerin kendileri için çalışma mekanı olduğunu belirtti. Daha öncede açıklama yaptığına bundan sonrada yapacaklarına haklarının olduğunu ifade eden Alcan, “Adliyelerde açıklama yaptığımız gibi, bugün de yaptığımız gibi, bundan sonra da mesleğimizle ve toplumu ilgilendiren konularla ilgili açıklama yapma hakkımız var. Soruşturma açılması gereken kişiler bizim meslektaşlarımız, Anayasal haklarını kullanan meslektaşlarımıza saldırıyı yapan kolluk güçleridir. Öncelikle kolluk güçlerine soruşturma açılması gerekiyor” şeklinde konuştu.


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA