Mersin Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı Birinci Birleşimi, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında yapıldı. Anamur ilçesi Birinci Etap Merkez, Ören, Bozdoğan bölgeleri 1/5000 ölçekli ilave revizyon nazım imar planına gelen itirazların değerlendirilmesine ilişkin ısrar oylamasında da Cumhur İttifakı üyelerinin kararlarını değiştirmemeleri üzerine Seçer, “Tabi ki Anamur’la ilgili olarak iyi olmamıştır. Keşke komisyon aşamasında başta komisyon üyeleri Anamur planlarında hep fikir olsaydı. Oran olarak çok küçük olan alanlar çok daha büyük kararların altına imza atılmasaydı ama meclis bu kararı verdi” dedi.
Haber - Behzat Ö. Beyazlar
Mersin Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı Birinci Birleşimi, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında gerçekleştirildi. Birçok konunun konuşulduğu meclis toplantısında kentin 1/5000 ölçekli nazım imar planını ile ilgili konuşan Seçer, “Kentin istikbaline kast edebilecek, kentine istikbaline ya da olumlu tesir edebilecek onlarca proje resen Çevre Bakanlığı’ndan ya da ilgili kurumlar tarafından yapılabiliyor, planlanabiliyor, müdahil olunabiliyor. Kentin 1/5000 ölçekli nazım imar planını bu meclisin yapması lazım. Sayın Yerlikaya dedi ki; ‘alan üzerindeki binalar afet riski taşıyor, riskli binalar’ buraya kadar tamam. Bizim kırmız lacivert iş hanını, Tarsus Şelale Oteli’nin binasını yıkma sebebimiz de zaten bu. İyi güzel de bizim tartıştığımız binanın alanı değil, o arsanın değeri. O arsanın imar değişikliğiyle elde edilecek rantı. Bu rant nereye gidiyor? Uygun yere gidecekse başımızın üstünde ve söyleyecek hiçbir lafımız yok. Acaba buradaki yerel devlet kurumlarının bu arsayla ilgili bir tasarrufu olabilir mi ya da Yenişehir Belediyesi’nin” ifadelerini kullandı.
SEÇER: “YASALAR ÇIKAR AMA HER ÇIKAN YASA DOĞRU DEĞİLDİR”
Büyükşehir Belediyesinin arsa fakiri bir belediye olduğunu aktaran Seçer, “ Acaba Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bir kültür merkezi arayışı var da rahat arazi bulabiliyor mu? Buradaki esnaf arkadaşlara uygun bir projeyle iş yeri yapıp, en azından onların mağduriyetini önleme gibi bir çabası var ve bunu yapabilecek bir arazisi var mı? Ya da Mersin büyükşehir Belediyesi, kendisine kamuya hizmet verecek hizmet alanları yaratmak istiyor, kamu binaları yapmak istiyor. Bunun için bir alanı var mı? Bunlar nezaketen de sorulmadan emren; ‘PTT arazisini biz turizm ve ticarete dönüştürelim, önce gönderelim bakanlığa sonra gelsin önümüze ve biz bunun gereğini yaparız.’ Kardeşim sen tüccar mısın? PTT senin babanın malı mı? Bu kamu malı. Yerele sorun, buradan önce bir görüş alın. Bu memleket kimsenin babasının malı değil. Yasalar çıkar ama her çıkan yasa doğru değildir, memleket hayrına değildir. Bunun gibi işlemler memleket hayrına değildir ve buna ben de çok şiddetle karşı çıkarım” diye konuştu.
“YAPTIĞIM HER İŞ DOĞRU SONUÇ VERMEK DURUMUNDA”
Çalışanların ücretleri konusuna da değinen Seçer, sürekli işçi statüsünde çalışanlarla temmuz ayı içerisinde dolan sürede biz toplu sözleşme yapacaklarını belirterek, “Kadrolu işçi statüsünde olanlara yönelik bazı tezviratlar var. Ben vatandaşlarımızın bu hayat pahalılığı karşısında ezdirilmemesi taraftarıyım. Ancak, önemli bir hassasiyetim de Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan sürekli işçi statüsünde çalışanlar, geçici işçi statüsünde çalışanlar ve kadrolu işçi statüsünde çalışanların yani toplu sözleşme marifetiyle ücretlerini, sosyal haklarını belirleme yetkisinin Büyükşehir’e ait olduğu konularda ben adalet dağıtmak zorundayım. Kadrolu işçi aynı işi belli bir miktara iş yaparken ben sürekli işçi statüsünde çalışana daha az bir miktar verdiğim noktada adaletsiz bir iş yapmış olurum. Bütün belediyeler için geçerli bu. Ben görüyorum; bazı belediyelerde kadrolu işçi sayısı son derece az, kahramanlık yapıyorlar ve ezbere işler yapıyorlar bunu da açıkça ifade edeyim. Bunlar doğru yaklaşımlar değil. Bizim bünyemizde kadrolu, sürekli işçi sayısı toplam 10 bin çalışanımız var, değişik statülerde çalışanlar. Bizim kadrolu işçilerle yaptığımız toplu sözleşme geçtiğimiz yıl yapıldı. Ancak sürekli işçi statüsünde çalışanlarla temmuz ayı içerisinde dolan sürede biz toplu sözleşme yapacağız. O çalışmamız bittikten sonra geriye dönük kadrolu işçilerimizin durumuna bakacağız, ezbere iş yapamam. Yaptığım her iş doğru sonuç vermek durumunda.
“EN DÜŞÜK ÜCRETİMİZ 5 BİN LİRA”
Çalışan personel maaşlarıyla ilgili sözlerine devam eden Seçer, “Aradaki makas zaten açıktı ve hala daha açık biz çok açamayız. Yasalardan kaynaklı bir haksızlık var, bir hukuksuzluk var. Oysaki bizim şu anda en düşük ücretimiz 5 bin lira. Asgari ücret 4 bin 250 ve yardımlarıyla beraber 5 bin TL ücret alıyorlar. Biz onlar üzerinden bir değerlendirme yapacağız bu ay içerisinde. Çıkan sonuca göre kadrolu işçilere zamanı olmamasına rağmen ortaya çıkan aşırı hayat pahalılığı, ortaya çıkan sürpriz gelişmelerden dolayı tekrar masaya yatıracağız. Bizim için adaletli olan sonucu da alacağımıza da inanıyorum” dedi.
TOPKARA: “İSTEMEDİĞİMİZ BİR SONUÇ OLDU”
Meslis üyesi Mehmet Topkara da hazine arazileri ile ilgili söz alarak, “Kız Kalesi, Tırtar, Ayaş, Limonlu’da hazine arazilerinin satışıyla ilgili çalışmaların olduğunu, buradan kamuoyu oluşturulması adına sizden ve ilgililerden destek istediğimizi beyan etmişti. O bölgelerle ilgili olarak sizlere ‘satışı hazırlanıyor’ demiştik. Gelinen noktada o günden bugüne kadar hiçbir mücadeleyi ben göremedim. Kendi çevremizde dahil ama sonuçta üzücü oldu ve istemediğimiz bir sonuç oldu” diye konuştu.
ÖZGÜR: “BİZ ORAYI YIKACAKSAK, ESNAFI DÜŞÜNÜRÜZ”
Zafer Çarşısı hakkında konuya açıklık getiren Meclis Üyesi Zekeriya Özgür, “Yerel yönetimlerin kararı olmadan hiç kimse bir karar alamaz. Merkezi hükümet alacağı bir kararda zorunlu olduğu taktirde, devlet güvenliğini ilgilendirmediği taktirde sadece orayı ilgilendiren bir kararı alamaz. Türkiye’de bu böyle değil. Hazine arazilerinin satışı, PTT arazileri dahil hiçbir kararı devletin almaması gerekiyor yerel yönetimlerin izni olmadan. Zafer Bey, Zafer Çarşısı’yla ilgili konuyu gündeme getirdi. Biz orayı yıkacaksak, tabi ki oradaki esnafı düşünürüz, onlara bir çözüm üretiriz ama oradaki metruk bir binanın da o şekilde kalmasına izin veremiyiz ve oradaki esnafın da tabi ki rızası alınacaktır.
SEÇER: “KEŞKE KOMİSYON AŞAMASINDA KOMİSYON ÜYELERİ HEP FİKİR OLSAYDI”
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 12-05-2022 tarihinde görüşülen Anamur ilçesi Birinci Etap Merkez, Ören, Bozdoğan bölgeleri 1/5000 ölçekli ilave revizyon nazım imar planına gelen itirazların değerlendirilmesine ilişkin kararın yeniden görüşmesi adına ısrar kararı aranması üzerine konuşan Seçer, “Geçtiğimiz mecliste Anamur planları görüşülmüştü, bazı maddeler oy birliğiyle kabul edilmişti, bazı maddeler oy çokluğuyla kabul edilmişti. Şimdi yeniden görüşülmek üzere meclise iade edilen bu konunun 153, 194/1, 194/2, 239/1 ve 239/2 nolu itirazlar dışında diğer itiraz değerlendirmeleri oy birliğiyle kabul edilmişti. Bu maddeler ise oy çokluğuyla kabul edilmişti. Şimdi ise mevzuatın bana verdiği yetkiye dayanarak bunu tekrar meclise getirdim, ısrar kararı arayacağım” dedi. Israr oylamasında da Cumhur İttifakı üyelerinin kararlarını değiştirmemeleri üzerine Seçer, “Tabi ki Anamur’la ilgili olarak iyi olmamıştır. Keşke komisyon aşamasında başta komisyon üyeleri Anamur planlarında hep fikir olsaydı. Oran olarak çok küçük olan alanlar çok daha büyük kararların altına imza atılmasaydı ama meclis bu kararı verdi” dedi.
ÖZGÜR: “BU GECİKMENİN SORUMLULUĞU DA ANAMUR BELEDİYESİ’NE AİTTİR”
Anamur konusu ile ilgili söz alan Zekeriya Özgür, Anamur planın kabul edilmediği sürede yargıya gideceğini belirterek, “Bu Anamur konusunu daha önceki meclislerimizde görüştük. Şimdi meclisimizden geçmişti bu plan. Eğer bu Anamur planı burada kabul edilmezse, Sayın başkanımız doğal olarak bunu yargıya götürecektir. Yargıya götürdüğü zaman bu plan en az 2-2,5 yıl gecikmiş olacaktır. Bu gecikmenin sorumluluğu da Anamur Belediyesi’ne aittir. Ben bunu belirtmek istedim çünkü Anamur Belediyesi’nin ısrarı ile bu maddeler komisyonca geçirilmiştir” şeklinde konuştu.
|