Uzunoğlu: “Türkiye’de yüzde 73,5 enflasyon var”




Tarih: 9 Haziran 2022 Perşembe 17:16


Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) bünyesinde İnfo Yatırım’ın desteğiyle yapılan‘Mersin Ekonomi Zirvesi’ toplantısında konuşmacı olarak katılan Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, Türkiye’de enflasyonun yüksek olduğunu belirterek, “Karı, öz kaynağa oranlamalısınız. Öz kaynak karlılığınız enflasyon altındaysa sermayeniz eriyordur. ABD’de yüzde 8,5, Avrupa’da yüzde 7,4 Türkiye’de yüzde 73,5 enflasyon var. 2018’den beri anlamsız bir tartışma içerisindeyiz. Önce Merkez Bankası bağımsızlığını kaldırdık şimdi de enflasyon faiz ilişkisine takıldık” dedi.

Haber Emrah Birgül

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) bünyesinde İnfo Yatırım’ın desteğiyle MTSO konferans salonunda ‘Mersin Ekonomi Zirvesi’ toplantısı yapıldı. Türkiye ekonomisinin değerlendirildiği toplantıya, İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz, Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Emre Alkin, Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ile İnfo Yatırım Araştırma Uzmanı Yunus Şahin konuşmacı olarak yer aldı. Öte yandan kent protokolünden MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Meclis Başkanı Hamit İzol, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer katılım gösterdi. Ekonomi sorunlarının konuşulduğu toplantıda açılış konuşmasını yapan Kızıltan, yatırım denildiğinde üretim algısının oluşturulmasının gerektiğini belirterek, sanayi tesisi firmaların büyük paralar kazandığını ifade etti.

 

KIZILTAN: “ÜRETİMİN BİRİNCİ GÜNDEM OLDUĞU BİR SİSTEMİ GEREKİYOR”

Refahın halkın geneline sağlanması gerektiğine vurgu yapan Kızıltan, “Artık ekonominin mottosunun değişmesi, ekonominin sadece parası olanların parasını artırmak için kurgulanmasından vazgeçilmesi gerekiyor. Temel sıkıntı da bu. Refahın halkın geneline yayılması sağlanmalı. Ekonomide istikrarın yakalanması, planlama, adil gelir dağılımı, hukukun üstünlüğüne dayanan, üretimin birinci gündem olduğu bir sistemi gerektiriyor. Yatırımların planlanmasında yerel dinamiklerin tüm süreçlerin içine dahil olduğu bir planlama sistemi istiyor. Türkiye yeni ekonomi sanayi havzaları kurulmasını bekliyor. Tüm kaynakların Marmara ve İstanbul’a sıkıştırılmamasını istiyor. Kısacası Türkiye, aklın egemen olduğu çok sesliliğe değer verilen ve her eleştirinin siyaset yapılıyor olarak algılanmadığı bir ortam istiyor” ifadelerini kullandı.

 

ASLANOĞLU: “YÜZDE 2’DE TUTULMAYA ÇALIŞILAN ENFLASYON YÜZDE 8-9’LARA GİTTİ”

Dünya bankalarının ciddi sıkılaşma önlemlerine gittiğini belirten Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, dünya ekonomisini değerlendirerek “Dünyada ciddi bir enflasyon artışı var. Bu artış son 40 yılın zirvesi olarak gösteriliyor. Dünyadaki merkez bankaları da büyümeyle ilgili sorun görüyor. Amerikan Merkez Bankası FED’in büyüme kaygısı daha az ama enflasyonla ilgili kaygı orada da yüksek. Yüzde 2’de tutulmaya çalışılan enflasyon yüzde 8-9’lara gitti. Bu nedenle başta FED olmak üzere dünyadaki merkez bankaları ciddi sıkılaşma önlemlerine başladı. Mevcut durumda dolar endeksinin güçlendiğini, bu durumun önümüzdeki 6-9 ay içinde de ara ara terse dönse de Euro/Dolar paritesinde dolar lehine güçlenme devam edecek. İhracatımız Euro, ithalatımız Dolar olunca dış dengemiz için olumsuz bir yansıma olabilir” diye konuştu.

 

“DÜNYADAKİ BORÇ, GELİRDEN FAZLA”

Gelecek yılda daha büyük bir daralma olacağını ifade eden Aslanoğlu, dünyanın üç büyük ekonomisinin yavaşlama sinyali verdiğine dikkat çekerek, “Gelecek yıl bizim için de ihracatta yavaşlama anlamına geliyor. Büyük bir iklim krizi içindeyiz. Üretim ve tüketim alışkanlıkları değişecek. İş dünyası buna ayak uydurmalı. Gelir dağılımı sorunu dünyada ciddi boyutta artıyor. Bu konuda çözümler üretilmeli. Büyük bir borçlanma var. Dünyadaki borç, gelirden fazla. Ciddi bir borç yapılandırma dönemi bizi bekliyor. Yine dünyada jeopolitik dengeler değişiyor. Ticaret yolları değişiyor bu değişimi avantaja çevirebilmeliyiz” şeklinde konuştu.

 

UZUNOĞLU: “BİZDE ENFLASYON YÜKSEK, HALA FAİZ DÜŞÜRECEĞİZ DİYORUZ”

Enflasyonun ciddi bir şekilde kendilerini hırpaladığını aktaran Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, Türkiye’de enflasyonun yüksek olduğunu ifade ederek, “ABD’de yüzde 8,5, Avrupa’da yüzde 7,4 Türkiye’de yüzde 73,5 enflasyon var. Ama işverenin enflasyonu yüzde 130 çünkü maliyet enflasyonu bu. Yüzde 70 civarı enflasyonun 20 puanının yurtdışı kaynaklı, 50 puanın ise ithal bağımlılığı nedeniyle kur artışından kaynaklanıyor. 2018’den beri anlamsız bir tartışma içindeyiz. Önce Merkez Bankası bağımsızlığını kaldırdık şimdi de enflasyon faiz ilişkisine takıldık. Rusya savaşta ama enflasyonu yüzde 17-18. Gelecek yıl 11’e çekelim diyorlar. Bizde enflasyon yüksek, hala faiz düşüreceğiz diyoruz. Böyle dedikçe de dolar yükseliyor. Parası olanın cebine para transfer ediyoruz” diye belirtti.

 

 “GIDA ENFLASYONU KALICI OLMAYA DEVAM EDECEK”

Ciddi bütçe açığının olduğuna dikkat çeken Uzunoğlu, “Ama karı öz kaynağa oranlamalısınız. Özkaynak karlılığınız enflasyon altındaysa sermayeniz eriyordur. Bu süreçte devlet ve borçlu kazanır. Devletin hızla açık verdiği bütçeyi kurtarmaya çalışıyoruz. Ciddi bir bütçe açığı sorunu var. Bunu enflasyonla topluyoruz. Ucuz bir şey olmayacak. Özellikle gıda enflasyonu kalıcı olmaya devam edecek. Servet ve gelir dağılımı inanılmaz bozuluyor” sözlerini kullandı.

 

YILMAZ: “BUGÜNÜN BORCU YARININ ÇEREZ PARASI OLACAK”

Enflasyonun kontrol altında tutulması için döviz kurunun kontrol altında tutulması gerektiğine değinen İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz da “Bu saatten sonra enflasyon dünyanın her yerinde ekonomilerin en büyük düşmanıdır ve mücadele edilmelidir. Ancak önce bunun bir sorun olduğu kabul edilmeli. Enflasyonu sorun kabul edip de çözemeyen hiçbir ülke yok. Enflasyonun kontrol altında tutulması için döviz kurunun kontrol altında tutulması gerekir, ama bunu kur korumalı mevduat modeliyle yapmak zor. Gerçek anlamda bir politika ortaya konması gerek. Devlet önce bu işi çözme kararlılığını ortaya koyacak. Her gün akaryakıta zam gelen ülkede enflasyon düşmez. Dünyada gıda artıyor ama dünyada gıda fiyatı 15 sene düşerken de bizde düşmedi çünkü tarım politikamız yok. Çiftçi desteklenmedi, ürünü para etmedi. Dünyada büyüme yavaşlıyor. İhracatçı için sıkıntılı bir süreç olacak. Dolar güçlenmeyi sürdürecek, bu ayrı bir sıkıntı. Tavsiyem mutlaka bağımsız bir gözle şirketinizin MR’ını çektirip neye ihtiyacınız olduğunu görün. Kur riski almayın. Nereden ne faizle ne para buluyorsanız borçlanın ve ne alabiliyorsanız alın. Bugünün borcu yarının çerez parası olacak ve aldığınız mal yanınıza kar kalacak” diye konuştu.

 

ALKİN “HENÜZ BEYNİ ZEHİRLENMEMİŞ GENÇLERİ DE BİRAZ DİNLEYİN”

Dış rekabetinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Emre Alkin, dış ticarette güçlendirileceğine iç rekabette şişmanlattıklarını ifade ederek “Önce durup çözüme odaklanın. Koşan atı tımar edemezsiniz, önce durdurmalısınız. Sizin dışınızda bir durgunluk varsa o da fırsattır. Çalışanlarınızın büyük bölümü sizden daha eğitimli. Henüz beyni zehirlenmemiş gençleri de biraz dinleyin. Yeterince büyükseniz piyasaya şekil verirsiniz, küçükseniz piyasaya göre şekil alırsınız. Piyasaya şekil verenin tek özelliği olmalı, o da ahlak. Son olarak değişime hazır olmalısınız. Değişmeden ayakta kalmak mümkün değil. Fiyat ve kalite performans talebi karşılanmalı, mal sattığınız kişiye o malı almış olmanın hazzını yaşatmalısınız. Öz saygı, takdir edilme duygusu oluşturmalısınız. Aklı başında insanları merkeze alıp merkezden yönetim yerine dışarıdan destek almalısınız. Hiyerarşide ‘Ben patronum’ anlayışının terk edilmesi gerek” diye konuştu.

 

ŞAHİN: “HALKA AÇIKSANIZ ŞEFFAF BİR YÖNETİMİNİZ OLUR BU DA SİZİ GÜÇLENDİRİR”

Göreve geldiği günden itibaren krizleri fırsatta çevirdiğini aktaran İnfo Yatırım Araştırma Uzmanı Yunus Şahin ise “1 milyon liralık fon yönetiyorum. İç ve dış trendleri takip edip fırsata dönüştürmeye çalışıyorum. Son 2 yılda önce konut ve otomobile verilen kredilerle bu sektörlerin tarihi rekorlar kırdı. O dönemde bu şirketlerin hisseleri yukarı çıktı. Ardından pandemiyle insanlar evlere kapandı beyaz eşya satışları artınca bu şirketlerin hisseleri yükseldi. Yılsonunda aşılama başladı piyasalar açılınca demir çelik şirketlerinin hisseleri yükseldi. Navlun krizi oldu, gemi şirketlerinin hisseleri yükseldi. Göreve geldiğimden beri krizler içindeki fırsatları bulma üzerine çalıştım. Türkiye’de kısa yoldan para kazanma isteği hakim, finansal okur yazarlık düzeyinin ise düşük olması nedeniyle fiyatlamaların çoğunlukla yanlış yapılıyor. Yaşanan ekonomik sıkıntılardan en çok ücretlilerin zarar gördüğünü, ücretlilerin sermaye sahiplerine servet transfer ediyor. Çözüm olarak doğru bir finansal okuryazarlıkla borsa üzerinden sermaye sahiplerinin gelirine ortak olunabilirler. Teminat gösterip kredi almakta zorlanabilirsiniz ama bu yöntemle finansmana erişiminiz artıyor. Kaynak ihtiyacınız olursa sermaye artırımı yapabilirsiniz. Halka açıksanız şeffaf bir yönetiminiz olur bu da sizi güçlendirir” ifadelerine yer verdi.


Etiket:


Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA