Çağdaş Drama Derneği Mersin Temsilciliği, Mersin’de yaratıcı drama eğitmen eğitimlerine devam ediyor. Dramaya gönül veren 160 kişiden 36’sı eğitmenlik programlarını tamamladı.
Haber-Burak Karataş
Anadolu'nun birçok ilinde olduğu gibi Mersin'de de temsilciliği bulunan Çağdaş Drama Derneği'nin Genel Merkezi Ankara'da, şubeleri ise İzmir, İstanbul ve Eskişehir'de yer alıyor. Dernek'in Mersin'deki çalışmalarına Çağdaş Drama Derneği Mersin İl Temsilcisi Dilek Er Şentürk öncülük ediyor. Derneğin Mersin'deki gönüllüleri son olarak 27 Kasım Dünya Yaratıcı Drama Günü'nde Sokak Kitap ve Kahve Evi'nde buluşarak dramanın duayenlerini andı.
"EĞİTMEN EĞİTİMLERİ VERİYORUZ"
Çağdaş Drama Derneği Mersin İl Temsilcisi Dilek Er Şentürk, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Derneğin Mersin'de yürüttüğü çalışmalara ilişkin bilgiler veren Şentürk, "Eğitmen eğitimleri veriyoruz. Bunun drama eğiticisi eğitimini veriyoruz. Aynı zamanda çocuk grupları, yetişkin gruplar ve dezavantajlı gruplarla gönüllü çalışmalar yapıyoruz. Öğretmenlerle gönüllü çalışmalar yapıyoruz. Milli Eğitim'le ortak yürüttüğümüz projelerde yine gönüllü çalışmalar yapıyoruz. Bunun yanı sıra derneğin Kültür Bakanlığı'yla bir protokolü var ve bu protokol kapsamında Mersin'de bulunan İl Halk Kütüphanesi'nde gönüllü drama çalışmaları yaptık" diye konuştu.
"36 GÖNÜLLÜMÜZ EĞİTMEN EĞİTİMLERİNİ TAMAMLADI"
Derneğin Mersin'de bu yıl 30'u aşkın eğitmenle yola çıktığını vurgulayan Şentürk, "Eğitmenlerimiz, eğitmenlik programlarını yeni tamamladılar. Bunun yanı sıra eğitmen eğitimleri programının aşama eğitimlerinde olanlar var. Kursiyerimiz eğitmenlik yolunda ilerliyorlar. Dramaya gönül veren ve merak eden Mersin genelinde toplam 160 kişi var. Bunlar eğitimleri alan, dramayı merak eden kişiler" dedi.
"27 KASIM'DAKİ TOPLANTIMIZDA İNCİ SAN VE ALİ ÖZTÜRK'Ü ANDIK"
27 Kasım Dünya Yaratıcı Drama Günü dolayısıyla Sokak Kitap ve Kahve Evi'nde gerçekleştirdikleri buluşmadan da söz eden Şentürk, "Mersin'de bulunan eğitmen arkadaşlar, gönüllü arkadaşlar, kursiyer arkadaşlar ve dramanın ne olduğu merak eden arkadaşlar buluştuk. Dramanın ne olduğunu merak edenlerle buluştuk. Aslında Türkiye'de dramanın öncüsü ve Çağdaş Drama Derneği'nin kurucusu İnci San ve Tamer Levent'tir. İnci San'ı geçtiğimiz yıl kaybettik. Onu da bu toplantıyla tekrar anmış olduk. Aynı zamanda Dernek'te çok kıymetli bir hocamız vardı, Prof. Dr. Ali Öztürk. Maalesef onu da bu yıl kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. İnci Hoca'yı ve Ali Öztürk'ü de bu toplantıyla anmış olduk. Bu vesileyle aramıza yeni katılan arkadaşlarla da eskiler birbirleriyle tanışmış oldular" ifadelerine yer verdi.
"ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIZ KİTABIN İÇERİSİNDEKİ 16 ATÖLYE SÜRECİNİ KULLANABİLİRLER"
Dilek Er Şentürk ve Nevin Gümüş'ün kaleme aldığı 'Yaratıcı Drama ile Çocuk Hakları' adlı başvuru kitabı, Eğiten Kitap etiketiyle bu yıl raflardaki yerini aldı. Şentürk, kaleme aldıkları kitaptan da söz ederek şunları söyledi; "Aslında çocuk hakları eğitimi okullarda da mevcut müfredatın içerisinde de var. İnsan Hakları ve Yurttaşlık dersi içerisinde yer alıyor. Hak kavramı da çocuklukta öğrenilirse; çocuk, erişkinliğinde de haklarını bilir, gözetir ve diğer bireylerin de haklarını bilip gözetir. Bu anlamda çocuk hakları eğitimini yaşantılara dayalı öğrenmelerini sağlayarak, içselleştirmelerini amaçladık. Sadece teorik olarak anlatmak, madde madde saymak değil de Çocuk Hakları Bildirgesi'nde yer alan 10 temel maddeyi yaratıcı drama yöntemiyle hazırlanmış atölyelerle yaşantılarına aktarmaları ve bu bilgiyi içselleştirip yaşam biçimi haline getirmeleri için destek atölyelerinden oluşan bir kitap hazırladık. Kitabın içerisindeki 16 atölye sürecini öğretmen arkadaşlarımız kullanabilirler."
"ÇOCUK HAKLARINA GÖNÜLLÜ ARKADAŞLARIMIZA BAŞVURU NİTELİĞİNDE BİR KİTAP OLDU"
Kitabın 4'üncü sınıftan itibaren öğrencilere uygulanabileceğini vurgulayan Şentürk, "Bazı atölyeleri ve etkinlikleri seyrelterek daha küçük yaş gruplarına da uygulayabilirler. Öğretmen eğitimlerinde uygulanabilir. Veli eğitimlerinde uygulanabilir. Sosyal hizmet uzmanları, psikologlar ve sosyologlarla çalışmalarda uygulanabilir nitelikte atölyeler tasarladık. Bu nedenle aslında bir başvuru kitabı gibi oldu. 'Çocuk haklarıyla ilgili bir çalışma yapacağım ama ne yapsam karar veremedim', 'etkinlik tasarlayamadım' ya da 'yöntemi bilmiyorum' diyen eğitmen arkadaşlara veya çocuk haklarına gönüllü arkadaşlarımıza başvuru niteliğinde bir kitap oldu" dedi.
|