Nüfus Arttı! Mersin’de içmesuyu sıkıntısı kapıda!

Tarih: 19 Şubat 2023 Pazar 17:05

Haber-Emrah Birgül

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, FOX TV canlı yayınında Mersin'de deprem sonrası yaşanan gelişmeleri anlattı. 10 ilden Mersin'e göç eden depremzede sayısının şu anda 350 bin civarında olduğunu vurgulayan Seçer, mevcut 1 milyon 900 binlik yerli nüfus ve 400 bin civarı sığınmacıyla birlikte kentin şu anda 2 milyon 700 bin civarı nüfusa ev sahipliği yaptığını belirtti. Son 14 günde içmesuyu tüketiminin yüzde 15 seviyelerinde artış gösterdiğini kaydeden Seçer, "MESKİ'den arkadaşlarım 'Başkanım her an sistem çökebilir' diyor. İçme suyunu Berdan Havzası’ndan elektrik enerjisi vasıtasıyla vatandaşımıza aktarıyoruz. Her an sistem hava yapabilir, çünkü ani nüfus yoğunluğundan dolayı çok yoğun su tüketimi var ve sistem kilitleyebilir" diye konuştu.

"BAKIN, DÜN GECİKEN PROJELER BUGÜN NASIL KARŞIMIZA ÇIKIYOR"

Vahap Seçer, dün geciken yatırımların bugün farklı boyutlarda karşılarına çıktığını belirterek Pamukluk Barajı'nı işaret etti. 10 Mart 2018'de kente gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarsus için özellikle önemli olan Pamukluk Barajı'nı önümüzdeki yıl hizmete alıyoruz" demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 Mart 2019'da da kentte açıklamalarda bulunarak, "Pamukluk Barajı'nı önümüzdeki yıl hizmete alacağız" ifadelerine yer vermişti. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise 21 Ocak 2023'te Pamukluk Barajı'yla ilgili yaptığı açıklamada, "Pamukluk Barajı 10 yıl önce açılacaktı, henüz hizmete alınmadı" diye konuştu. Canlı yayında, deprem sonrası artan nüfusla birlikte su tüketiminde sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Seçer, "Bizim şu anda yeni yapılan Pamukluk Barajı var. Su tutmaya da başladı. DSİ tarafından yıllardır içmesuyu arıtma tesisi ve isale hattının yapılması gerekiyor. Bunun Büyükşehir'e devredilmesi gerekiyor. Yıllardır bunun girişimi var ama bir arpa boyu yol alınamamış. İşte nüfus arttı. Şimdi MESKİ'den arkadaşlarım 'başkanım her an sistem çökebilir' diyor. Bakın, dün geciken projeler bugün nasıl karşımıza çıkıyor. Şehirleri yönetmek bir projeksiyon işi. Akşamdan sabaha karar verilerek yapılmaması lazım. Şimdi ben bunun uyarısını yapıyorum" ifadelerine yer verdi.

"İNSANLAR CAN HAVLİYLE KENDİNİ MERSİN'E ATTI"

Deprem sonrası yaşanan göçle birlikte Mersin'deki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Seçer, "Malum, komşu illerde büyük bir felaket yaşadık. Orada yıkıntılar, can kayıpları oldu. 10 ilde yaşayan vatandaşlarımızın akrabalık ilişkilerinin en yoğun olduğu yerlerin başında Mersin geliyor. O anlamda da insanlar can havliyle kendini Mersin'e attı. Çoluğunu çocuğunu alan buraya geldi. Burada bir kısmı akrabalarının yanına yerleşti. Mersin'in diğer bir özelliği; Mersin'de ikincil konutlar var. Sahilde yazlık evler var. Yine Adana, Gaziantep, Malatya ve Maraş gibi illerde yaşayan çok sayıda insan yazlarını burada geçiriyor. Onlar yazlık evlerine geldiler. Bir de belediyemizin ve Valiliğin sağladığı imkanlarla şu anda geçici olarak otellerde, yurtlarda ya da ivedilikle hazırlanan alanlarda şimdilik barınma ihtiyacını gideren vatandaşlarımız var" diye konuştu.

"6 ŞUBAT'TAN BU YANA MERSİN'DE SU TÜKETİMİNİN ARTIŞ ORANI YÜZDE 15 CİVARINDA"

Artan nüfusun su tüketiminden trafiğe kadar kente ciddi yükler yüklediğini vurgulayan Seçer, "Burada yaklaşık olarak 350 bine yakın bir yeni nüfus olduğunu söyleyebilirim. Bunlar, reel rakamlara yakın tahminlerimiz. Çünkü biz bu rakamları su tüketimindeki artıştan görüyoruz. Deprem gününden bu yana Mersin'de su tüketiminin artış oranı yüzde 15 civarında. Bu da yaklaşık olarak söylediğim gibi 350 bine yakın bir nüfusa tekabül ediyor. Doğal olarak da kent üzerinde yarattığı yeni yükler var. Şu anda Mersin'de trafik çok yoğun. Özellikle iş çıkış saatleri ya da sabah işe gidiş saatleri çok yoğun. Pazartesi'den sonra eğitim-öğretim de başlıyor. Onun da yaratacağı ilave bir yükle çok büyük trafik sıkıntıları yaşanacağını ben şimdiden size söyleyebilirim. Bunun dışında Türkiye gündemine de zaman zaman düşen kiraların yüksekliği; fahiş fiyatlı konut kiralarının artışı. Bu da tabii ki talebin yoğun olmasından ve arzın sınırlı olmasından kaynaklı bir durum" ifadelerine yer verdi.

"DEPREMİN YANSIMALARININ GÖRÜLDÜĞÜ KENTLERİN BİRİNCİ SIRASINDA MERSİN VAR"

Mersin'in depremin etkilerinden dolaylı ve ciddi bir şekilde etkilendiğine dikkat çeken Seçer, "Bütün bunları düşündüğünüz zaman; 10 ilde bir deprem felaketi yaşanıyor, orada yıkımlar ve can kayıpları oluyor ama yıkım ve can kaybı olmasa da onun yansımalarının nüfus artışı olarak görüldüğü kentlerin birinci sırasında Mersin var. Deprem bölgesinde altyapı yok olmuş. Yolların tekrar yapılması lazım, tekrar imar edilmesi lazım. Ama Mersin'de yıkıntı yok, belki yeniden bir imara gerek yok ama göçten dolayı yeni imarlara gerek var. Yani yenilenmeye değil, yeni imarlara gerek var. Yeni konutlara gerek var. Yeni altyapı çalışmalarına, kanalizasyon, içmesuyu şebekesi ve yollara ihtiyaç var. Aklınıza ne gelirse bunun artık kapasitesinin artışını hesap ederek yenilenmesi gerekiyor" diye konuştu.

"MERSİN ŞU ANDA 2 MİLYON 650, HATTA 2 MİLYON 700 BİN NÜFUSU TAŞIYOR"

Mersin'de artan nüfusa da dikkat çeken Seçer, "Burada biliyorsunuz sığınmacılar da yoğun miktarda var. 2011'den bu yana Mersin bu anlamda da çok yoğun bir sığınmacı göçü aldı. Yaklaşık olarak 270 bin civarı kayıtlı olan sığınmacımız var. Nükleer Santral yapılıyor, oradaki savaştan kaynaklı buraya yine Rus-Ukraynalı gelişleri oldu. Toplamda yerli nüfusun dışında bir 400 bin nüfusu zaten barındırıyorduk burada. Yani bizim yerli nüfusumuz 1 milyon 900 binin üzerine 400 bin çok rahat deprem öncesi nüfus olarak koyabilirsiniz. Bu da 2 milyon 3 bine tekabül eder. Şimdi de yaklaşık olarak 350 bin nüfusu onun üzerine koyduğunuz zaman Mersin, 2 milyon 650 hatta 2 milyon 700 bin nüfusu taşıyor. Bunun da bilinmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

"BİZ BAĞRIMIZA BASIYORUZ, HİÇBİR SORUN YOK"

Bir belediye başkanı olarak bu durumdan bir şikayetinin olmadığını belirten Seçer, "Biz bağrımıza basıyoruz, hiçbir sorun yok. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak da diğer belediyeler ve kurumlar da herkes elinden geleni yapıyor. Halihazırda şu anda 5 bin misafiri biz kabul ettik. Burayı bir istasyon olarak kullananlar da oldu, başka şehre giden ya da birkaç gün bizim misafirimiz olup sonra akrabalarının yanına giden. Ama şu anda an itibariyle bizim yurtlarda, kiraladığımız otellerde, hazırladığımız kapalı alanlarımızda yatılı olarak şu anda 2 bin misafirimiz var. Bunun dışında misafir olarak kendi akrabalarının yanında kalanlar var. Günlük 15 bin vatandaşımıza bir aş gönderiyoruz. Şimdi tabloyu daha net görmeniz açısından söylüyorum" diye konuştu.

"AMA BURADA İLAVE YATIRIMLARA İHTİYAÇ VAR"

İlerleyen süreçte Mersin'in 35 bin civarı bir aileye daha ev sahipliği yapabileceğine dikkat çeken Seçer, "Şu anda yaklaşık olarak 65 bin aile Mersin'e geldi. Siz buna 70 bin de diyebilirsiniz. Bu ailelerin 40 bini burada kalır. 35 bin çok garanti kalır. Bizim nüfusumuza yerleşik nüfus olarak eklenir bu insanlar. Dolayısıyla bunu görmek lazım. Bunun şimdiden bir öngörüyle hazırlığının yapılması lazım. 1-2 sene sonra öyle sorunlarla karşılaşırsınız ki artık çözmek de güçleşir. Mersin'e bir eziyet haline dönüşür. 10 il hasar gördü, afet kapsamına alındı. Bir sorun yok. Elazığ; geçtiğimiz depremde 500 dönüştürülmesi gereken bina tespit edilmiş. Yüksek hasarlı, her an bir sarsıntıda yıkılabilir. Bunların dönüştürülmesi lazım. O nedenle afet kapsamına alındı. Buna da eyvallah. Ama Mersin'in yeni 40 bin aileyi burada kalıcı nüfus olarak barındırabilmesi için burada ilave yatırımlara ihtiyaç var. Onun için de mutlaka merkezi yönetimin desteğine ihtiyaç var. Yeni desteklere ihtiyaç var" ifadelerine yer verdi.

"BİR YANDA DA BEKLEYEN YATIRIMLAR VAR"

Bir yanda da bekleyen yatırımlar olduğunu belirten Seçer, "Bizim şu anda da altyapı sorunumuz var. Bizim şu anda da bekleyen Metro Projesi gibi; toplu taşıma için modern, daha çağdaş bir projenin finansman iznini Mersin Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 1,5 yıldır Hazine'den alamamış bir belediye. Bakın, trafik sıkıntılı diyorum. Yıllardır merkezi yönetimin yapması gereken bir Çeşmeli-Taşucu Otoyol Projesi var. Bunun bir an önce bitirilmesi lazım. Uluslararası Havaalanı var; yılan hikayesine dönmüş, 10 yıldır devam eden bir inşaat. Bunun bitirilmesi lazım. Bakın geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu'ndan çıktı. 10+1 il Afet Bölgesi ilan edildi. Ama Mersin'le ilgili kimsenin bir şey söylediği yok. Burada konut ihtiyacı var. Kiralar aldı başını gidiyor. Biz Mersin'in 2035'e kadar 1/5000'lik plan çalışmalarını aşağı yukarı bitirdik. Şu anda yaklaşık olarak 10 bin konut inşaatının ruhsatı verilmiş ama bunlar orta-üst düzeydeki gelir grubuna hitap ediyor. Oysaki o bölgeden gelen, burada kalıcı nüfus olarak yaşayacak yurttaşlarımızın yüzde 70'i alt grup gelire sahip" diye konuştu.

"TOKİ'NİN MERSİN'E İVEDİ BİR ŞEKİLDE GİRMESİ LAZIM"

TOKİ'ye de çağrıda bulunan Seçer, "Şu anda bu öngörüyle Mersin'e çok ivedi bir şekilde TOKİ'nin girmesi lazım. 30 bin alt gelir düzeyindeki vatandaşlarımızın kullanabileceği konutların derhal inşa edilmesi lazım. Bunun da başlaması lazım. Vakit kaybedilmeden yapılması lazım" dedi.

"MERSİN'DE SAHİL ŞERİDİNDEKİ YAPILARIN İVEDİLİKLE GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR"

Seçer, öte yandan Mersin'in 3'üncü derecede deprem bölgesi olarak göründüğünü vurgulayarak; "Bizim sahil şeridindeki yapıların çok ivedilikle gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu, göçün ya da göçün yansımalarının bundan sonraki birincil ayağı. Ama bir önemli ayak da bu depremin bize hatırlattıkları. Bu musibetin bize hatırlattıkları. Mersin'de bu yıllardır konuşulur; sahil şeridi kilometrelerce kumsal. Onlarca 20'li, 30'lu katlarda bina var. Eminim ki o binalardan birçoğunun harcı deniz kumuyla yapılmış. Bu derece sıkıntılı. Zemin emniyetli olmayan bölgelerde yapılmış. Acaba statik hesabı doğru mu, kullanılan çimento, demir, harç her ne ise o projeye uygun mu; herkesin burada endişesi var.

Dolayısıyla bu depremden sonra da şunu düşündük; çok ivedi bir şekilde Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak Afet Yönetimi Kentsel Dönüşüm Strateji Daire Başkanlığı; bu anlamda bir daire başkanlığının kurulması ve tüm aktörlerle beraber Mersin'de yapı stoklarının tespiti ve risk içeren stokların da derhal dönüştürülmesi konusunda bir çalışma yapılması lazım" ifadelerine yer verdi.