Katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulunan MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, "Hükümetimizin Mersin’e etkili birkaç tane bakanını göndermesi gerekiyor. Gönderip durumu yerinde görmesi gerekiyor. Çünkü Mersin tüm bölgeye hizmet veriyor" dedi.
Haber-Behzat Özgür Beyazlar
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, EkoTürk TV'de Ahu Orakçıoğlu'nun sunduğu Sanayi ve Ticaret Programı'na canlı bağlantıyla konuk oldu. Kızıltan, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin Mersin ve bölgeye etkilerini değerlendirdi.
"MERSİN'İN TOPYEKUN ÖZEL BİR STATÜYE KAVUŞTURULMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"
Programa katıldığı esnada Gaziantep'e varmak üzere olduğunu belirten Kızıltan, "Orada TOBB başkanı ve bölgenin oda ve borsa başkanlarıyla toplantı yapacağız. Mersin olarak deprem bölgesinin tamamını kapsıyoruz ve deprem bölgesinin yaralarının sarıldığı yer şu anda. İyi ki Mersin varmış. Güçlü ve imkanları yüksek bir kent. Tabii bizim kentimizin imkanlarının daha da artırılması gerektiğini şu anda hepimiz görmüş olduk. Mersin'e nüfusunun yarısı kadar daha bir nüfus eklenmiş oldu. Tabii ki belediye planları, kamu kurumlarının planları hep mevcut nüfus üzerineydi ama şunu söyleyebilirim ki gerçekten iyi bir koordinasyonla hiç sıkıntı çektirmedik biz depremzede yurttaşlarımıza. Ancak tabii Mersin'in bu yükü taşıyacağından daha ağır bir noktaya ulaştı hem belediyeler hem kamu ödenekleri hem özel sektörün sınırları aşıldı, zorlanıyor. Mersin'in bu nedenle topyekun özel bir statüye kavuşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Hem iş dünyası hem kamu kurumları hem belediyelerimizin afet bölgesi kapsamında ciddi destek verilmesi gerekiyor" diye konuştu.
"GELEN DEPREMZEDELERDEN DIŞARIDA KALAN YOK"
Mersin'in şu ana kadar istenilen desteği alamadığını belirten Kızılan, "Hep istenip söyleniyor konuşuluyor ama şu anda benim bildiğim kadarıyla ciddi bir destek yok sanıyorum. Hükümetimizin Mersin'e etkili birkaç tane bakanını göndermesi gerekiyor. Gönderip durumu yerinde görmesi gerekiyor. Gelmediler. Mersin'e gelip burada oturup bir plan yapmamız gerekiyor. Çünkü Mersin tüm bölgeye hizmet veriyor. Sadece deprem için değil ekonomik anlamda da bölgesine hizmet veriyor. Bu nedenle yıllardır Mersin'in imkanlarını genişletelim ki bölgesine daha iyi hizmet versin diye uğraşıyoruz. Şükür gelen depremzedelerden dışarıda kalan yok" dedi.
"1 AY BAKSALAR BİZE SONRA BİZ NE OLACAĞIZ ENDİŞESİ VAR"
Depremzedelerin Mersin'deki barınma sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kızıltan, "Deprem bölgesinde yaşayan halkımızın çok akrabası var Mersin'de. İlk anda en kolay Mersin'e ulaşabildi. Zaten ulaşabilecekleri kadar yakın ve güvenli kent yoktu etraflarında. Önce halkımız yanlarına aldı. Ardından kamu kurumlarımız, belediyelerimiz misafirhaneleri, spor salonlarını, KYK'lar, Kur'an kurslarına kadar pansiyonlar açıldı. Otellerimiz ücretsiz barındırmaya başladı" dedi. Otellerin de dolduğunu sözlerine ekleyen Kızıltan, "Merkezden Anamur’a kadar dolu. Kızkalesi, Silifke tarafındaki otellerimize bizim lokantacılarımız birlik olup oradaki otellere sıcak yemek servisi yapmaya başladılar. Sık sık gidip otellerde kalan depremzedelerle buluşuyoruz ve şu endişe var onlarda. Bu oteller bizi misafir ediyorlar ama onlar da bir yere kadar dayanabilecek. 1 ay baksalar bize sonra biz ne olacağız endişesi var" ifadelerine yer verdi.
"İNSANLARI MERSİN'E YERLEŞTİRİRSEK DİĞER ŞEHİRLERİ AYAĞA KALDIRMAMIZ ZORLAŞIR"
Mersin'de gündeme gelen 'konteynır kent kurulması' konusuna da değinen Kızıltan, "Biz onu Mersin'de yapalım dedik ama düşündük taşındık, deprem bölgesindeki oda başkanlarıyla da TOBB ile de görüştük. Biz insanları Mersin'e yerleştirirsek diğer şehirleri ayağa kaldırmamız zorlaşır. Yaşanabilir nitelikteki konteynır kentleri önce o bölgedeki sanayi bölgelerinin çevresine konuşlandırabilirsek insanların oraya dönüşü için devlet de cazip teşvikler vermeli ki insanları oraya döndürelim. Orada iş hayatı, sanayi üretim tekrar başlasın" dedi.
"GAZİANTEP'TE SANAYİ ÇARKLARI YENİDEN DÖNMEYE BAŞLAMIŞ"
Gaziantep ziyaretinden söz ederek konuşmasını sürdüren Kızıltan, "Gaziantep'te OSB'nin içinden geçiyorum, çok hareketli. Sanayi çarkları yeniden dönmeye başlamış. Gaziantep'te o kadar yıkım olmadı. Antakya'nın durumu çok vahim. Neredeyse hiç bina kalmamış. Adıyaman'ın, Kahramanmaraş'ın durumları vahim. Konteynır kent dedik. Bizim Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne Adıyaman'da bir arazi tahsis edilmiş, Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 800'e yakın evden oluşan bir konteynır kent yapacak. Altyapısı yapılıyor. İçinde kreşlerin sahra hastanesinin, okuma salonlarının olduğu bir kent yapacak. Biz de MTSO olarak bunlara destek vereceğiz. Diğer belediyeler de diğer kentlerle kendisini eşleştirmiş diye biliyorum. Ama sadece Adıyaman değil, belediyemiz Antakya'da da Maraş'ta da büyük hizmet veriyor. Aynı şekilde kamu kurumlarımız da bu kentlerde büyük hizmet veriyor. Geçen Antakya'ya, Hatay'a gittim. Oralarda hep Mersin kamu kurumlarının araçlarının, su tankerlerinin dolaştığını gördüm. Bu anlamda da depremde deprem sonrası ne kadar olumlu rol oynadığını görmüş oldum" ifadelerine yer verdi.
"ANTAKYA'DA FABRİKALAR SAĞLAM, ÇALIŞABİLECEK NİTELİKTE AMA ÇALIŞANLAR ZOR DURUMDA"
Sanayinin bölgedeki son durumundan da bahseden Kızıltan, "Yaklaşık 15 dakika sonra TOBB Başkanı ile birlikte deprem bölgesi oda ve borsa başkanlarıyla bir toplantıya gireceğiz. Bu konuları görüşeceğiz ama ben Antakya'da görüştüm. Fabrikalar sağlam, çalışabilecek nitelikte ama çalışanlar zor durumda. Kayıpları var ya da Mersin'e gelip orada barınıyorlar. Bu insanları OSB'lerin etrafında konteynır kentler kurarak geri dönmelerini sağlamalıyız" dedi.
"İLK 10-15 GÜN FİRMALARIMIZ HEP HİBE ŞEKLİNDE ÇALIŞTI"
Mersin'le ilgili ilerleyen süreçteki öngörülerini aktaran Kızıltan, "Gıda sorunu şu anda yok. Mersin'de gıda üretimi özellikle bakliyat fabrikalarının yoğun olduğu bir kent. Kuru gıdada sorun yok. Sebze meyve üretimi de Mersin'in oldukça yüksek. İlk 10-15 gün firmalarımız hep hibe şeklinde çalıştı özellikle bakliyat sektörüne de çok teşekkür ediyorum. Hibe olarak çok gıda dağıttılar. Sonra küçükbaş hayvancılık da var. Koyun Keçi Birliği var onlara da teşekkür ediyorum. Mersin'de o kadar güzel bir işbirliği ve koordinasyon var ki biz alnımızın akıyla depremzedelerimizi bugünlere kadar getirdik. Tabii bundan sonra da devletimizin Mersin'e özel bir destek vermesi gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.
"İSKENDERUN'A YANAŞAMAYANLAR ROTAYI MERSİN LİMANI'NA ÇEVİRDİ"
İskenderun Limanı'nda oluşan hasarın ardından Mersin Limanı'yla ilgili son durumdan da söz eden Kızıltan, "Tabi liman dolup taşmış durumda. Bu konteynırları biz nasıl boşaltacağız? İskenderun'a yanaşamayanlar rotayı Mersin'e çevirdi. Açıkta onlarca gemi var. İhracat yükleri var. Gaziantep, Kayseri, Karaman, Konya sanayisi durmuyor. Bu bölgeler hep üretim bölgesi. İğne atsanız Mersin Limanı'nda yere düşmez. Mersin Limanı da harıl harıl çalışıyor. Lojistik de ayrı bir konu. Lojistik firmaları limana gelen konteynırları alıp yerine taşımak durumunda öyle bir sıkışıklık var ki liman içinde bu TIR'ların manevra yapacağı alan bile kalmadı. Deprem olmadan önce de söylüyorduk Mersin imkanlarını artıralım ki bölgeye hinterlandına daha iyi hizmet etsin. Mersin'e bir Ana Konteynır Limanı yapılacaktı, askıya alındı yıllardır. Şimdi bu limanın ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşıldı" diye konuştu.
|