Mersin Barosu hayvan hakları komisyonu ve hayvanseverler, 7527 sayılı Kanun kapsamında başlatılan sokak hayvanlarını toplama işlemlerini hukuksuz, vicdansız ve katliam niteliğinde olduğunu belirtti. Hayvanseverler uygulamanın “bir av partisine” dönüştüğünü söyleyerek son verilmesi çağrısında bulundu.
MERVE KANKAN
Mersin’de sokak köpeklerinin toplatılması akabinde bazı kamu kurum ve kuruluşları ile belediye ve muhtarlıkların kedilere yönelik başlattıkları kanun dışı besleme yasası ve kedi evlerinin toplatılması sokak hayvanlarının beslenmesini yasaklama planı hayvan severleri kızdırdı. Adnan Menderes Bulvarında bulunan Kıbrıs Anıtı önündeki meydanda bir araya gelen hayvanseverler kararın geri alınmasını istedi. Eyleme besledikleri hayvanlarla ve çocuklarıyla katılan hayvanseverler ellerinde ‘Toplayamazsın, Hapsedemezsin, Öldüremezsin’, ‘Kısırlaştır, Aşılat, Yerinde Yaşat’, ‘Biz kediyle köpekle kafayı bozmadık, siz insanlığınızı kaybettiniz’, ‘Yaşam hakkı kutsaldır’, ‘Sokakları değil, içinizdeki kötülükleri temizleyin’, ‘Sahiplen terk etme’ dövizlerini taşıdı. Eylemde Parlayan Kalpler Derneği Başkanı Ayhan Demir, Mersin Barosu Hayvan Komisyonu Başkanı Buse Taşer ve Mersin Yaşam Hakkı Savunucuları adına Gülden Demiralp birer konuşma yaptı.
“HİÇBİR GÜÇ BİZİ BU MÜCADELEDEN VAZGEÇİREMEYECEKTİR”
7527 sayılı Kanun ile sokak köpekleri hakkında başlatılan uygulamaların, toplumun büyük bir kesimi tarafından kabul edilmediğini ve vicdanlarda derin yaralar açtığını ifade eden Parlayan Kalpler Derneği Başkanı Ayhan Demir, “Bizler; yıllardır aynı sokakları, aynı mahalleleri paylaştığımız can dostlarımızın, yalnızca “toplamak” amacıyla doğal yaşam alanı adı altında tecrit edilmesini, soğuk–sıcak korumalı alanlar oluşturulmadan izole edilmesini kabul etmiyoruz. Hâlihazırda 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yürürlükte iken, bazı çevrelerce bu kez de kediler hedef gösterilmekte; kedi evleri yıkılmakta, beslemeler engellenmeye çalışılmakta ve kanunun açık hükümleri yok sayılmaktadır. Bu durum hem hukuka aykırı, hem de toplumsal vicdana terstir. TBMM’ye Sesleniyoruz, çıkardığınız ve desteklediğiniz bu uygulamalarda vicdanınız sızlamıyorsa, toplumun adalet ve merhamet beklentisini derinden yaralıyorsunuz. Bizler bu hukuka ve vicdana aykırı düzenlemeleri kabul etmiyor, yaşam hakkının korunmasını talep ediyoruz. Erdemli Belediyesi’ne ve bu uygulamalara katılmayı planlayan tüm belediyelere: Beslemek, korumak ve yaşatmak hem insani hem vicdani bir görevdir. Can dostlarımızı sokaktan toplamak, tecrit etmek, yaşam alanlarını yok etmek çözüm değildir; hiçbir şekilde de kabul etmiyoruz. Bizler, her koşulda beslemeye, korumaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. “Avrupa örneği” söylemleri üzerinden yaratılan algıyı reddediyoruz. Biz yüzümüzü; sokak hayvanlarının yaşam hakkı için güçlü bir mücadele veren Hindistan’daki hayvan hakları hareketine çeviriyoruz ve bu mücadeleyi saygıyla selamlıyoruz. Sözümüzdür: Burada toplanan tüm gönüllüler ve barınaklarda tecrit edilen tüm can dostlarımız için diyoruz ki ne pahasına olursa olsun onların yanında olmaya, yaşamlarını savunmaya ve desteklemeye devam edeceğiz. Hiçbir güç bizi bu mücadeleden vazgeçiremeyecektir” şeklinde konuştu.
TAŞER: “VİCDANLARA SIĞMAYAN KARAR VE UYGULAMA”
Mersin Barosu Hayvan Komisyonu Başkanı Buse Taşer ise, “Sokakta yaşayan canlarımıza karşı alınan kararlar, verilen zararlar ve sonu gelmeyen bu katliamlar göstermektedir ki, 7527 sayılı Kanun bir Katliam Yasası'dır. 7527 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler ve başlatılan uygulamalar tarafımızca hiçbir zaman kabul görmemiş, görmesi de mümkün değildir. Bu katliamı asla kabul etmemekle birlikte; henüz gerekli düzenlemeler yapılmadan ve 5199 Sayılı Kanun ile belirlenmiş olan hazırlık süresinin geçmesi bile beklenmeden can dostlarımızı usulsüzce ve çok hızlı bir şekilde toplayarak yaşam alanına yerleştirilecek iddiası altında tecrit etmenizi kabul etmiyoruz. Yıllardır bizimle birlikte yaşayan, hayatımızın bir parçası olan ve "sokak hayvanı" diye adlandırdığımız bu canların doğal yaşam alanı sokaklardır. Alınan hiçbir karar ve vicdana sığmayan hiçbir uygulama bu gerçeği değiştiremeyecektir. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yürürlükteyken ve bu kanun ile düzenlenen yasaklar açıkken "Sokaklarda köpek beslemek yasaklanmıştır." ifadelerinin ya da kedi evlerinin yıkılmasının ne Kanunla ne vicdanla bağdaşır hiçbir yanı yoktur. Hukukun savunucusu olan bizler, hukuka ve vicdana aykırı olan hiçbir düzenlemeyi kabul etmiyoruz. Canlarımızı doğal yaşam alanları olan sokaklardan toplamak, yaşatacağız ve bakacağız iddiaları altında tecrit etmek, en temel hakları olan beslenmelerini engellemek, onlar için sokaklarda kurulmuş olan yaşam alanlarını yerle bir etmek hiçbir şeyin çözümü değildir. Erdemli Belediyesine ve sokak hayvanlarının beslenmesini yasaklamayı planlayan tüm belediyelere belirtmemiz gerekir ki; 5199 sayılı Kanun, “Hiç kimse ve hiçbir kurum hayvanları aç ve susuz bırakamaz, hayvanlara acı ve ızdırap verici eylemlerde bulunamaz, hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranamaz, onlara psikolojik ve fiziksel acı çektiremez, hayvanlara işkence yapamaz acımasız veya zalimce bir muamelede bulunamaz” demektedir. Biz her canlının yaşamını, beslenmesini ve barınmasını savunmaktan bir adım geri atmayacağımızı, kanuna dayanmayan hiçbir kararı uygulamayacağımızı belirtiyor, Mersin Barosu ve Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak kamuoyunun bilgisine sunuyoruz” ifadelerini kullandı.
|