Doğan: “Neden ısrarla doğru veriler paylaşılmıyor?”

Tarih: 23 Aralık 2020 Çarşamba 16:55

Haber- Behzat Özgür Beyazlar

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, sendika binasında pandemide gelinen nokta, aşı ve sağlık çalışanlarının durumu hakkında basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında konuşan Dr. Zeki Sinan Doğan küresel çaptaki bir salgının yönetmenin zor olduğunu belirterek, “Zor olması anlaşılabilir bir durum ancak vurdumduymazlık anlaşılabilir durum değildir” dedi.  “Kentimizi yönetenlerin neden halen sağlık çalışanlarının örgütlerinin önerilerini dinlemediklerini anlamakta güçlük çekiyoruz” diyen Doğan, yöneticilere sorularını yöneltti. Mersin’de salgının başından beri ölenlerin sayısının binin üzerinde olduğunu öne süren Doğan, “Covid pozitif sayısının 50.000’den fazla olduğu bilinmekteyken, ilimizde valilik, sağlık müdürlüğü ve belediyelerin, ne gibi önlemler almakta olduklarını ve bundan sonra ne önlemler alacaklarını kamuoyuna bildirmeli gerekmiyor mu?” sorusunu sordu.

“KOLTUKLARI DOLDURMAKTAN BAŞKA İŞLEVİ OLMADIĞI ANLAMINA GELİYOR”

Her ilin sosyolojik, ekonomik ve yaşam şartları farklı olduğuna değinen Doğan, merkezi yönetime bağlı kalınarak kuralların uygulanmasının doğru olmadığını savundu. Doğan, “Merkezi yönetimden gelen genelgeleri kes yapıştır yaparak uygulayacaklarsa bulundukları koltukları doldurmaktan başka işlevleri olmadığı anlamına gelmiyor mu? Türkiye’nin birçok ilinde laboratuarlarda çalışan arkadaşlardan aldığımız bilgiler, alınan PCR testlerinde her dört kişiden biri yani yüzde 25‘i pozitif olduğu yönündedir. Günde 200 bin test yapılan ülkemizde yüzde 25 pozitif olduğuna göre vaka sayımız 50.000 demek olmuyor mu?” şeklinde konuştu. Doğan, aynı zamanda Avrupa ülkelerindeki ölüm oranları ile Türkiye’de bakanlığın verilerini baz alarak bir karşılaştırma yaptı. Doğan, “Türkiye’de; 2 milyon 4 bin 366 vaka karşılığında 17 bin 851 ölüm var yani oran yüzde 0,89’dur. İngiltere’de; 2 milyon 4 bin 219 vaka karşılığında 67 bin 75 ölüm var yani oran yüzde 3,67’dır. Dünyada; 76 milyon 688 bin 151 vaka karşılığında 1 milyon 693 bin 214 ölüm var yani oran yüzde 2,2’dir. Bu verilerin iki sonucu vardı. Birincisi, tedavide çok başarılı isek bu tedaviyi niye dünyayla paylaşmıyoruz? İkincisi, neden ısrarla doğru veriler paylaşılmıyor?” dedi.

“50 MİLYON AŞIYI NASIL YAPACAĞININ PLANINI HALKLA PAYLAŞMALI”

Mersin’de devlete ait tüm yoğun bakım yatakları dolu hatta birçok özel hastanenin yoğun bakımlarında da korona virüs testinin pozitif çıkan hastalar olduğunu bildiklerini dile getiren Doğan, “Cumartesi günü itibarıyla yoğun bakımda veya serviste yatan 10’dan fazla hekim ve sayısına ulaşamadığımız sağlık çalışanı bulunmaktadır. Resmi verilere göre Covid testi pozitif olan sağlık çalışanı oranı normal popülasyona göre 3 kat fazla, aynı zamanda ölen sağlık çalışanı oranı da 3,5 kat daha fazladır” dedi. Doğan, “Yani biz sağlıkçılar, hastalanıyoruz, ölüyoruz, tükeniyoruz, sesimizi duyanda yok! Beş maskeyi dağıtamayan ve 1, 5 milyon grip aşısını planlayamayan sağlık bakanlığı, şayet anlaşma gerçekten yapıldıysa, 50 milyon aşıyı nasıl yapacağının planını halkla paylaşmalı, bu aşıların yapılabilmesi için sağlıkta seferberlik ilan edilmeli ve atama bekleyen, hukuksuz olarak KHK ile görevine son verilen sağlık çalışanlarının derhal göreve atanması yapılmalıdır” şeklinde konuştu.

“SAĞLIKÇILARIN TÜKENMESİ DEMEK ÜLKENİN TÜKENMESİ DEMEKTİR”

“Aşı öncelikleri sağlık çalışanları denmektedir ancak, bu sağlık çalışanlarına özel sektörde, OSG’lerde, Belediyeler vb. kurumlarda çalışan sağlık çalışanlarının dahil olup olmadığı açıklanmamaktadır” diyen Doğan sözlerini şu şekilde tamamladı: “Sağlık çalışanlarının izinlerini kullanamaması veya istifa edememesi nedeniyle çocuklarına ve bakıma muhtaç olan birinci derece yakınlarına kimin bakacağı, bu konuda yapılan bir çalışma olup olmadığı açıklanmamaktadır. Pandeminin ne kadar süreceğinin belli olmaması nedeniyle sağlık çalışanlarına daha ne kadar izin verilmeyeceği 2-3 yıl sürerse 2-3 yıl izin kullandırılıp kullandırılmayacağı açıklanmaktadır. Sağlıkçıların tükenmesi demek ekonominin ve ülkenin tükenmesi demektir.”