image Raziye  Erden Yıldırım
Umut, bir kapı zili kadar uzakta!



Yazı Tarihi : 27.10.2025
 E-Mail : raziyerden33@gmail.com

 

Bilen bilir ancak bilmeyenler için anlatmak isterim. İki yıl önce haber için gidip çalışmaları bizzat gözlemlediğim, dürüstlüklerinden emin olduğum bir yardım derneğinin gönüllü üyesi oldum. Mersin İnsani Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde, başta Başkanımız Murat Yılmaz olmak üzere tüm gönüllülerle güçlü bir dostluk temelleri attık. İlk zamanlar her akşam iş çıkışı koşa koşa gittiğim bu dernek, hayata bakış açımda büyük ve olumlu değişiklikler oluşturdu.

Her gün onlarca çocukla buluşmak, onlara sarılmak, kalbe gelen şifayı hissetmek tarif edilemez bir duygu. Kapalı kapılar ardında yaşanan acılara, dram dolu yaşamlara minicik de olsa umut olmak paha biçilemez bir mutluluk. “Bugün kocaman bir ailem ve onlarca çocuğum var” diyebilirim. “Birçoğunu da kızım, oğlum” diye seviyorum. Hepsi kıymetlimiz. Bazen konuşmazlar ama öyle sarılırlar ki candan öte olur bağınız. Bu sıralar benim kızın okulu ödevi derken hafta da bir gün gidebiliyorum.

Dernek gönüllülerini de anlatayım ki gönül koymasınlar. Belki siz de gelirseniz, ihtiyaç sahibi ailelerin gecesini aydınlatan iyilik elçilerini tanırsınız. Başkanımız Murat Yılmaz… Hepimizin abisi, dert ortağı, yol göstereni. Başımız dara düşmesin, bir “Alo abi” dememiz yeter. Sabrına hayranız. Dinler, tavsiye eder, derneğin işleyişini titizlikle sağlar. Bizim mihenk taşımız. Rabbim eksikliğini göstermesin.

Başkan yardımcımız Gül abla… Ara sıra uğrar derneğe. Geldiğinde derneğin havası bir anda değişir. Neşeyi, umudu beraberinde getirir. Duygularımızı anlatmadan hisseder. Elini uzatır, hayatımıza dokunur. Kıymetlimizdir.

Sinan… Hem kahrımızı hem nazımızı çeker. Erzak dağıtımlarının çoğunu o ayarlar. Bir yetim aileye daha ulaşayım diye kendini paralar. Birlikte dağıtıma çıktığımızda en son dönen genelde odur. “Neredeydin, Sinan?” diye sorunca “En uzak yerlere gittim” der.

Dernekteki aile dosyaları ilçe ilçe ayrılır. Ailelerin durumu, çocuk sayıları tek tek kayıt altındadır. Bu düzenin mimarı Sevda’dır. Bir türlü atanamamış matematik öğretmenimiz. Çocukların ablasıdır. Binlerce ailenin kaderine dokunur.

Mehmet… Sosyal medya sorumlumuz. Atanamayan bilgisayar öğretmeni. #mersininsaniyardim instagram sayfamızın beyni. Kurgu, montaj, içerik üretimi onda. Zaman zaman ekran önünde de görürsünüz.

Burhan abi… Erzakları rafa dizmede üzerine tanımayız. Her paketi inci gibi dizer, görselliğiyle içimize sinmesini sağlar. Dağıtılacak diye özensiz davranmaz. Biri yanlış dizerse bozar, yeniden dizer. Üşenmez.

Azad… Sessiz, saygılı, efendi. Ne kimsenin kalbini kırar ne kötü söz çıkar ağzından.

Nur… Çocuklarla çocuk olur. Hayır Çarşı’mızın açılışında palyaço oldu, minikleri eğlendirdi. Çocuklar için yapamayacağı şey yok.

Aziz abi… Sürekli fikir üretir. “Ortak şöyle yapalım mı?” diye başlar. Çocukları mutlu edecek fikirlerle gelir. 

Ara sıra gelen gönüllülerimiz de var: Neslihan abla, Burçin ve daha birçok güzel insan. Bazı günler dernek dolup taşar. 4-5 araçla mahallelere çıkar, yetim, öksüz ve ihtiyaç sahibi ailelere gıda, kıyafet ve zaman zaman maddi yardım ulaştırırız.

Yardımlar kesinlikle rastgele yapılmaz. Bize bildirilen ailelerin evlerine gidilir, yaşam koşulları incelenir. Gerekirse komşulara sorulur. Emin olduktan sonra listeye alınır ve her ay düzenli destek sağlanır. Ramazan ayında ailelerle aynı sofraya oturup iftar yaptığımız günler de oldu. Bu dünyadan geçerken güzel izler bırakmaktır gayemiz. Derneği anlatmaya aslında sayfalar yetmez. Neyse efendim, merak eden olursa buyursun çayımızı içsin, bu iyilik halkasının bir parçası olsun.

***

Derneğimizi ve gönül dostlarımızı anlattım. Şimdi de aklımın köşesine kazınan bir aileyi anlatmak isterim. “Yeni bir aile var, gidip bakmanız lazım” dedi Murat Başkan. Evrakı Sevda aldı, erzakları Sinan hazırladı. Nur’u da yanımıza alıp hep birlikte çıktık yola. Apartmanın önünde iki kız çocuğu ve anneleri bizi bekliyordu. 11 ve 8 yaşlarında iki dünya güzeli. Büyük olan oldukça olgun ve akıllı, küçük ise cıvıl cıvıl, anlattıkça anlatıyor.

Geçen yıl babalarını trafik kazasında yitirmişler. Bu nedenle küçük olan 8 yaşında olmasına rağmen birinci sınıfa yeni başlamış. Büyük olan ise adeta anne yarısı. Konuşurken kelimelerini seçiyor, kardeşine göz kulak oluyor.

Biz kızlarla sohbet ederken Sevda, anneyle konuşuyordu. Bir anda ağlamaya başladı. Çocukların dikkatini dağıtmaya çalışsak da büyük olan gözlerini annesinden ayırmıyordu. Yanlarına yaklaştım. Meğer büyük kız uzun süredir okula gitmiyormuş. Öğretmenleri eve gelip ikna etmeye çalışmış, başaramamışlar.

Babasının son anını anlattılar. Tır şoförüymüş. Eve gelmek üzereyken büyük kız aramış. “On dakika sonra evdeyim kızım” demiş. Bu, son telefon görüşmesi olmuş. Kaza haberi gelmiş ardından. Dinlerken ağlamamak için zor dayanmıştım, şimdi yazarken ellerim titriyor.  Defnedildiği gün babasını rüyasında görmüş kızımız. Babası eve gelmiş, “Sağ omzum ve bacağım biraz ağrıyor kızım” demiş. Mutlulukla uyanmış ama acı gerçek karşısında yıkılmış. Dahası ve de üzüntü vereni kazada babasının gerçekten sağ omzunda ve bacağında kırıklar oluşmuş.

Bu travmayla boğuşurken okullar açılmış. Öğretmeni öğrencilerin babalarının mesleklerini sorunca bir daha gitmemiş okula.

Yanıma aldım, sarıldım. Kendisi için okula gitmesi gerektiğini anlattık. İkna oldu. “Sonraki gelişimde okuldan konuşalım” dedim. “Tamam” dedi.

O akşam zihnimde binlerce soru ile döndüm derneğe. Bazı insanların yaraları çok derin. Her sözcük bir bıçak yarası. İyileştirmeye çalışırken farkında olmadan kanatmamak gerekir.

Gerçekten şart mıydı o soruyu sormak? Her çocuğun acısı aynı değil. Hassasiyet gerekir.

Biz yine de elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. Çünkü umut çoğu zaman bir kapı zili kadar uzakta.


  YORUM YAZ
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 
 
 
  SOSYAL MEDYA
 
 
  GAZETEMİZ
 
 
  BASIN İLAN
 
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 

 
 
 


 

Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersinhakimiyet.com © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. mersinhakimiyet.com basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA